3053 entry daha
  • icraatlere baktığımız zaman anap dönemine yakın. türkiye anap döneminde yeni osmanlıcılık ile tanıştı. vaktiyle başarılı olmamış bir modeli ortam değişmediği için tekrar denemenin bir anlamı yok. türkiye'nin eski osmanlı coğrafyasında oturan bugünün ulus devletlerini baştacı etmesi isteniyor. sarkozy vaktiyle fransız sömürgesinde olan yerlileri bir araya getirmek istedi ama olmadı. hiç bir eski fransız sömürgesi karşılık vermedi. fransa bile bunu becerememişken türkiye'nin balkanlarda, kafkaslarda oturanları bir çatı altında toplaması çok zor.

    eskiden osmanlı hükümdarlığında oturan halklar, o zamanlara hiç de iyi bakmıyorlar. sömürüldüklerini düşünüyorlar. kötü olan ülkeler osmanlıdan dolayı kötüyse, osmanlının hiç yönetmediği 3. dünya ülkelerinin rezilliğini nasıl açıklarız? bu tarz bir düşünce işe yarasaydı öncesinde cihat dediğimiz düşünce başarılı olurdu. yani sonuç olarak böyle bir ideolojiyi akp'nin hatırlatmasının bir bir anlamı yok. böyle stratejik derinlik altında tekrar piyasaya sunmak komiklikten öte bir şey değil. ayrıca herhangi bir derinliğinin olmadığı da ortaya çıktı. bulgaristan dışında sorunu olmayan ülke kalmadı neredeyse ülkenin.

    özal sorunları çözmeye çalışırken bir takım araçları kullanmaya çalışmıştı. ekonomiyi resmi görevi olmayan gazeteciler ve işadamları ile çözebileceğine inanıyordu. ama artık kireçleşme noktasındaki sorunlar bu şekilde çözülemedi. o dönemle bu dönemin tek farkı kullanılan argümanlar. bu dönemde bir kaç gün öncesine kadar kullanılan araç cemaat idi. türkiye'nin daha önce açılmadığı orta asya'ya okullar açıldı. kamu görevlerine yeni bir kuşak yetiştirilmek isteniyordu. fakat bu ilişkiler de koptu.

    ak parti ile ab ilişkileri iyi gibi görünüyordu yakın zamana kadar fakat bugün rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu kapı da kapanmış. islam ülkeleriyle de sadece radikal olanlarla ilişkilerin iyi olduğunun farkındayız ziyaretlerden yaptığımız çıkarımlar kadarı ile: (bkz: katar) (bkz: suudi arabistan)

    ekonomi odaklı dış politika anlaşılabilir. latin amerikaya açılarak ticaret potansiyelini yükseltmek istersin, mantıklı gelir. fakat dini dış politikanın merkezine koymak, buna göre adımlar atmak yanlış. sorunlardan bir diğeri bu konuda mezhepçilik yapmak. sünniler ile iyi geçinmeye, onları kollamaya kalkışıp diğerlerine sırt çevirmek ahmaklıktır. tabiki burada da alınan sonuç= 0. suudi arabistan ile yakınlaşmanın getirisi de valiz valiz para oldu. *

    vergi ödemeyen sermaye cennetine dönen bir ülke haline geldi türkiye. spekülatif kazançların en yüksek olduğu yer. partinin taşıma su ile değirmen döndürmesinden başka bir şey değil. bu millete yazıktır.

    not: kenar'da unutulmuş bir derleme.
4467 entry daha
hesabın var mı? giriş yap