86 entry daha
  • büyütülmüş bir filmdir, yasadıkları uç ilişki yüzünden popülarite kazanmış bir film olmakla beraber bana aşk konusunda bir tat yaşatmamış ve drama açısından herhangi bir şey katmamıştır. sadece yasadıkları lezbiyen ilişki üzerine sanat katmakla "iyi" yakalanamaz. izlerken brokeback mountain filmini aklıma getirdim, o filmde yasadıkları aşk ve drama yasadıkları ilişki türünün üstüne çıkmış ve tatmin etmişti... filmin sonundaki kanlı gömleğin izi ruhumuza da işlemişti,bu film ise bizde asla bir leke değil iz bile bırakamıyor..bıraksa bile kolay temizlenebilen bir leke bu.
    xavier dolan hem yönetip hem oynadığı j'ai tue ma mere filminde ise iki erkeğin sevişmesi daha estetik yansıtılmıştı...
    demem o ki , uç ilişki haricinde drama ve aşkın daha iyi yansıtıldığı,estetizmde dahasının yakalandığı filmler varken la vie d'adele sadece lezbiyenlik tanımından dışarı cıkamamıştır.
    filmin tek güzel yanı adèle exarchopoulos olup,yüz,diş ve dudak estetizminde son noktadır.ı follow rivers şarkısında ki dansıyla yüz ifadesi ve çekimi müziğin ötesine geçmiştir.

    j'ai tue ma mere filminin açılış cümlesi ile bitiriyorum;

    “tek gerçek, mantığın ötesindeki aşktır.”
298 entry daha
hesabın var mı? giriş yap