organ mafyası

• çok şerefsiz bir oluşum.
  
  babamın bir arkadaşının başından geçen bir olayı anlatayım da, halkımız organ mafyası hakkında bilgilensin, aydınlansın:
  
  olayımızın kahramanı bir haftasonu sabahı denize karşı duran bir banka oturmuş, gazetesini okumaktadır. yanına 2 genç yaklaşır, sonra 3. birisi elinde 2 bardak çay ile gelir. gençlerin arasında şöyle bir konuşma geçer:
  - abi getirdim çayları, alın.
  - hah sağol
  - yok ben içmeyecem, vazgeçtim.
  - abi aldık o kadar içsene.
  - yok ben içmem.
  
  işte bu noktada gençlerden birisi kurbana dönüp, "abi arkadaş içmiyo, bari sen iç de yazık olmasın" der. kurban da olacaklardan habersiz, bir yandan gazetesini okur, bir yandan da çayını içmeye başlar. çay bitip de adam evine doğru yola koyulur, fakat başı dönmekte, gözleri kararmaktadır. zor bela kendini bir otobüs durağına atar, bu arada 3 gencin kendini takip ettiğinin farkına varır. otobüse bindiğinde 3 genç de peşinden biner, bu arada son bir çaba ile adam arkadaşını arar, "ben çok kötüyüm, şu otobüsteyim, şu duraktan al beni çabuk" der. otobüs dediği durağa vardığına adam kendini dışarı atar ve arkadaşının kollarında bayılır.
  
  daha sonra hastaneye kaldırılıp midesi yıkanan kurbanın kendisine yapılan testler sonucunda yüksek dozda uyuşturucu madde aldığı ortaya çıkar. tahmin ettiğiniz üzere 3 şerefsiz orospu evladı genç, organ mafyasının kurban bulmakla yükümlü görevlileridir fakat bu defa başarılı olamamışlardır. bu yöntemi ne kadar süredir kullandıkları belli olmamakla beraber, söz konusu kurbanın bir ilk ya da son olduğunu da sanmıyorum.
  
  kıssadan hisse: tanımadığınız insanlardan yiyecek ya da içecek almadan önce, bir telefon ile anında yardımınıza koşacak arkadaşlarınız olup olmadığını gözden geçirin.