9 entry daha
  • özel okullarda seçkin öğretmenlerin olduğu muhakkak da, seçkin öğrenci var mı yok mu, bu bir muammadır. bir sınıftaki 18 kişi, devlet okulundaki 50 kişiye bedeldir. iyi bir öğretim ve aynı zamanda çok iyi bir eğitim vermeye çabalayan bu okulların, öğrencilere bakarak (tabiki bir kaç iyi eğitim almış öğrenciyi tenzih ederek söylüyorum) eğitim konusunda çok da başarılı olduklarını düşünmüyorum. öğrenciye "sus" dersin, sanki sen dememişsin gibi gözünün önünde konuşmaya ısrarla devam eder. öğretmenler bi vakitten sonra kendini tutamaz aşağılamaya başlar hafiften, en ufak bir utanma ibaresi bile göstermeden arsız arsız sırıtır öğrenci cevap olarak. bu işin bir boyutu.
    bir diğer boyutu ise, bu kurumda uzun yıllar çalışan bir öğretmenin delirmesinin çok yakın olduğudur. bu delirme çoğunluklu baştakilerin halihazırda deli olmasından da kaynaklanabilir. gereksiz yere form istemeler, profesyonel davranmayıp kendinde bir alttaki insana kendinde bağırma hakkı görmeler, yapılan işten memnun kalmamalar, sınıf için ne hazırlıyorsan onu bölüm başkanına gösterme zorunluluğu koymalar, o istemezse çok içine sinerek hazırladığın aktiviteyi değiştirmeler, falan filan. işte bütün bunlar ufak ufak insanı delirtir. nerden düştüm buraya bile denebilir.
    ama tabi, artı yönleri de yok değil. öğretmenin kendini her zaman daha üst bir seviyeye çıkarmaya zorlar, çünkü bir öğretmenden beklentiler fazladır. öğretmenler ince elenip, sık dokunarak alındığı için her zaman diğer bir öğretmenden alanınızda öğreneceğiniz çok şey çıkabilir. kısaca boş öğretmen yoktur.
    bir diğeri ise devlet okulunda hiç bir zaman sahip olamayacağınız imkanlara sahip olur hem öğretmen hem de öğrenci. tabi bir de dil eğitimi var.
    iyi midir, kötü müdür hala bilemediğim. en ideali bütün devlet-özel okullarının kaldırılıp yerine aynı kaliteye sahip okulların açılması. olamaz mı? şimdilik olamaz.
87 entry daha
hesabın var mı? giriş yap