6 entry daha
  • bilginin ve dilin iktidarın konusu ve bir mücadele alanı olduğunu hesaba katmayanlarca, bildiğini evrensel kılarak feministlere karşı çıkmak için konu edinilmiş hitaplardır. evet, gördüğümüz gibi mücadele alanıdır bu hitap meselesi.

    bayan hitabı için şöyle deniyor (hitap değil adlandırma olacak aslında ya neyse):
    "çoğunluğun itibar düşürücü olarak gördüğü bir konunun (yani bekarete sahip olunmamasının) üstünü örtmek üzere tasarlanmıştır."

    tam üzerine basılıyor: kadın/kız ayrımı itibar ve ahlak üzerinden kadını (kadını) aşağılamak için kullanılıyor, ayrıca bu hitapla gereksiz yere bize kadının evli olup olmadığı, daha önce sevişip sevişmediği hakkında doğrudan bilgi aktarılıyor -öyle ki, genç kadın, bakire kadın, evli kadın, bekar kadın gibi sıfatlara ihtiyaç yok, doğrudan bu bilgiyi alıyoruz, veriyoruz. niye? bu bilgiye neden ihtiyacımız var? en önemlisi, bu bilgiye kimin ihtiyacı var? erkeklerin mi? hangi erkeklerin? erkekler kendi aralarında kadınlar hakkındaki bilgileri neden dolaşıma sokuyorlar?

    bunu yapamayacağınız, çünkü bilmediğiniz, veya yapmak istemeyeceğiniz durumlarda da bayan diyorsunuz, böylece, itibar düşürücü kadın/kız ayrımını koruyarak, bu tespit edemediğiniz ya da tespiti uygun bulmadığınız kadınlardan bahsetmek mümkün oluyor.

    feministler ne yapıyor? kadın/kız ayrımına toptan ve baştan karşı çıkıyorlar. diyorlar ki, erkekler bu hitapları kendi üzerlerinden, kendileri için ve birbirlerine kadınlar hakkında bilgi aktarmak, kadınlar üzerine bigli üretmek için kullanmasınlar. gelin biz bu ayrımı ortadan kaldıralım, bütün kadınlara, yaşına, boyuna, kilosuna, medeni durumuna ve vajinasının durumuna bakmadan, aynı kelimeye hitap edelim. tabii ki bu sancılı, kavgalı dövüşlü bir süreç olacaktır. bu bir mücadele, kadınlar bu ayrımı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar, erkeklik ise direniyor.

    tabii ki feministlerin önerdiği hitap "doğal", veya bilginin evrensel doğasının sonucu, ya da türkçenin o güzelim kurallarına uygun olan değil. dolayısıyla kadınların işi daha zor bu noktada, üzerinde çıkar ilişkileri oluşmuş bir dil konusunda acayip olanı, aykırı olanı yerleştirmeye çalışıyorlar, dili zorluyorlar. ama buna rağmen gayet iyi yol alındığını, en azından herkesin konudan haberdar olduğunu ve hitapları kullanırken iki defa düşündüğünü, her şekilde kendisini bu mücadelenin bir yerinde bulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. cinsiyete dayalı adaletsizlik ve eşitsizlik, onun hakkında bilgiye sahip olamadığımızdan, cahil olduğumuzdan değil, bu bilgiyi doğal kıldığımızdan ve bu bilgiden yararlandığımızdan hala devam ediyor. mücadeleden ise kaçış yok artık.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap