14 entry daha
  • büyüdüğüm yerde birisinin çok istediği bir şey olursa "öksüz yetim çocuk sevindireceğim" diye bir adak vardır.. hakkı vardır yetim olmayanın senin üzerinde.

    ben bence çok bu kategoriye girmiyorum yaş-konum dolayısı ile. ama bir şekilde hala evlenmediğim için ve annemle babam artık olmadığı için komşularımız beni bu kategoriye sokuyor. ve böyle ne zaman eskiden ailemin, şimdi de ablam, kardeşim ve ailelerinin yaşadığı eve gitsem, benim orada olduğumu bilen-duyan-sezen komşulardan yemek, ekmek falan gelir, ama böyle yağar resmen, ben canımdan bezerim, ayıplarlar falan.. bayramda seyranda gittiğimde falan ay dur ekmek almayalım, askk burda, kalıyor-bozuluyor sonra falan diyor evdekiler, o derece.. mahçup edecek, utandıracak, yok artık diye isyan ettirecek, ya yeter diye çemkirtecek derecede bir gelenek bu..

    az önce bir şeyi o kadar çok istedim ki, ama o kadar çok ki, böyle içimden kendiliğinden bu geçti, bu işim olsun da öksüz yetim sevindireyim diye.. ama bu öyle über süper hayırsever, inançlı bir insan olmamdan falan değil, bizim orada yetişmekten bu..
    bir musibet duyunca " ay evlerden ırak" demek, tahtaya vurmak, kiş kiş diye kovmaa hareketi yapmak gibi; allah korusun parantezi gibi içten açılan, kısırı biber salçasıyla yapmak gibi hatta.. refleksleşmiş bişey bu.. ve hani adağın gerçekleştirilmemesi de borç ödememek gibi ayıplanır bişeydir.. o adağı yerine getirmezsen iki yakan bir araya gelmez (gelmesin zaten dersin adarken) gibi..

    bizim oraya dair en sevdiğim geleneklerden zaten ve ayrıca en sevdiğim aile terbiyem de..
    yetim, ben öyle gece aç yatmayacağım ya yarın-bugün, üzerimde hakkı olandır.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap