5 entry daha
  • şiir için atilla ilhan ne ise karikatür için rahmetli oğuz aral ne ise gazetecilik ve futbol duayeni için de atilla gökçenin aynı seviyede olduğunu düşünürüm. ondan dinlemekten keyif aldığım bir hikaye. hatta o kadar keyif almıştım ki hiç bilmemeyi ve tekrardan dinlemeyi isteyecek kafaya da girmiştim sözlük.
    konumuz portugal ise bu hikaye bilen bilmeyene gidip yüz yıkatır.

    "portakal, bize portekizli gemicilerin armağanıdır, biliyor musunuz ?
    bizans döneminde mi, osmanlı’nın zamanında mı bilmem...
    galata rıhtımına, ya da yağ iskelesine yanaşan portekiz ticaret gemileri, kasalarda değil, dökme portakal getirirlermiş istanbul’a...
    halkın dili “naranja”, “ orangina” ya “orange” gibi portakalın evrensel adına mı dönmemiş, portekizlilerin getirdiği bu meyvaya hep “portugal” demişler.
    portugal zamanla “portakal”a dönüşmüş...
    narenciye dilimize ne zaman nasıl girdi, bilmiyoruz ama, portakal’ı seviyoruz.
    o yüzden futbolda “portakallar” denince ben hollanda’nın değil, portekiz’in anılması gerektiğini düşünürüm hep" atiila gökçe
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap