erdem tapul

• marsis grubunun marsis dağı şarkısını açtım biraz önce dinlemek için. hani bir şarkıyı dinlerken daha önce önemli bir yerde dinlediyseniz o zamana, o mekana gidersiniz ya, ben de 9 şubat 2013 cumartesi gününe gittim birden ofisimdeki masamda otururken. çünkü en son o zaman dinlemişim marsisi, karmateyi. arabamın içinde, eşimle birlikte izmir'den yola çıkmış bozdağ'a çıkıyoruz idadik kulübünün 12. kış şenliğine katılmak için. ne kadar da keyifliydik çok sevdiğimiz dağlara doğru giderken, bizimle aynı tutkunun peşindeki sevdiklerimizi göreceğimiz için, daha da önemlisi dağlarda olacağımız için. sonra şenliğin gerçekleştiği salonda buluyorum kendimi, erdem'i görüyorum karşımda. yaklaşık bir senedir görmemiştim kendisini, selamlaşıp sarılıyoruz, eşimi tanıştırıyorum erdem'le. sohbet ediyoruz ayaküstü. ertesi gün sabah oluyor ve ibrahim abinin kahvesinde kahvaltı ediyoruz. erdem de içeride. çaylarımız elimizde dışarı çıkıyoruz, bir sigara yakıyorum. erdem camı tıklatıyor sigara var mı diye, var diyorum, çıkıyor dışarı ve birlikte son sohbetimizi yapıyoruz bilmeden, bir sigara içimi süre boyunca. bunlar geliyor aklıma sırayla. bu esnada boğazıma bir şeyler düğümleniyor. neredeyse ağlayacağım ofisin içinde dışarıdan bakıldığında çalışırken...