4 entry daha
  • "öküz trene bakar gibi bakmak" gibi bir deyim var olmasi, trenlerin saçma sapan bir şekilde öküzlerle ilişkilendirilmesine yol açmıştır daima, tren sevgisi konusu da görüldüğü kadarıyla bundan nasibini almaktadır.

    bilindigi ya da bilinmedigi gibi, tren maalesef fren mesafesi oldukça uzun bir ulaşım aracıdır. saatte 120 ile giden bir tren 1000 metre civarı bir mesafede durabilir. bu da, tren yoluna bir engel çıkarsa (ki öküz de bu engellerden sayılabilir) makinistin tek bir şans sahibi olduğu anlamına gelir: o da deli gibi düdük çalıp o engelin yoldan çıkmasını sağlamaktır, başarabilirse tabii. demiryolunun yeni yeni geldiği yerde öküzler demiryolunun üzerinde gezinir, otlama faaliyetini sürdürür, ve üzerine doğru bir tren gelip de düdük çalmaya başladığında da trene doğru böyle salak salak bakıp yerlerinden kıpırdamazlarmış. yani, genel bir tanımla, kendileri için büyük bir tehlike göstere göstere üzerlerine geldiği halde onlar öyle bakıp hiç bir tedbir almazlarmış. işte, "öküz trene bakar gibi bakmak" deyimi, böyle bir hikayeye sahiptir ve benzer davranış örüntüsü içerisinde bulunan insanlar için kullanılır. yani öküzler trene sevdikleri için bakmazlar. hatta öküzlerin özellikle trene bakmak gibi bir alışkanlıkları hiç bir zaman görülmemiştir.

    tren sevgisini öküzlerle ilişkilendiren öküzlere duyurulur.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap