73 entry daha
  • hitchcock, film hakkında truffaut'ya şöyle demiştir:

    "arka pencere tam anlamıyla özgün bir sinema filmi yapmak için bir fırsattı. elinizde yerinden kıpırdamayan ve dışarıyı izleyen bir adam var. bu, filmin bir parçası. ikinci parçası ise, onun tepkilerini gösteriyor. bu aslında sinemasal düşüncenin en özgün anlatımıdır. biliyorsunuz, pudovkin de bu konuyla ilgilenmişti. montaj sanatı üzerine yazdığı kitaplarından birinde, öğretmeni kuleshov'un bir deneyimini anlatıyor. rus aktör ivan mosjoukine'nin bir yakın çekimini görüyorsunuz. hemen ardından, ölmüş bir bebeğin çekimi geliyor. kamera yeniden mosjoukine'nin yüzüne dönünce, onun yüzünde acıma ve merhamet duygularını okuyorsunuz. ardından ölü bebeği bir yana bırakıp, bir tabak dolusu çorba gösteriliyor. tekrar mosjoukine'ye dönünce, yüz ifadesi sanki aç bir insan izlenimi veriyor. her ikisinde de aynı çekim kullanıldığı ve yüz hatları aynı olduğu halde, verdiği anlam farklı.

    aynı biçimde, pencereden dışarı bakınca sepet içindeki küçük köpeği gören james stewart'ın yakın çekimini ele alalım. yüzünde şefkat dolu bir ifade var. ama eğer küçük köpeğin yerine, açık pencere önünde jimnastik yapan yarı çıplak bir kız gösterirseniz ve hemen ardından gülümseyen stewart'a kesme yaparsanız, bu kez pis ve yaşlı bir çapkın izlenimi verecektir."

    edit: imla
120 entry daha
hesabın var mı? giriş yap