8 entry daha
  • "büyük" yayınevleri gereken özeni gösterir, cnr da tüyap'ın servislerini ve etkinlik düzenini örnek alırsa iyi bir alternatif olabilecek fuar. kafadan yol avantajı var zaten. gerçi biz kitapseverler olarak dağları aşmaya alışkınız ama böyle bir seçeneğin de olması gayet güzel.

    öncelikle biraz acemilik seziliyor tabii ama düzenleme olarak fena değil. koridorların geniş tutulması iyi olmuş. girişin ücretsiz olması ayağımızı alıştırır, daha sonra makul bir fiyat belirlenebilir. ana tema "sosyal medya ve çocuk" olduğu için yine çocuk yayınları salon geneline dağılmış vaziyette. tema hatırına neyse diyorum ve bundan itibaren düzenlenecek tüm kitap fuarlarına rica ediyorum, farklı temalara yönelin artık. önceki sene de çocuklarla ilgiliydi aradan biraz zaman geçsin bari. bunun dışında eğitim yayınlarını uçta bir araya toplayarak güzel bir iş yapmışlar. ilerideki fuarlar için tavsiyem, eğer inşallah tema farklı olursa tüm çocuk yayınlarının aynı şekilde eğitim yayınlarıyla birlikte ayrı bir alana toplanması. sahafları da araya sınır olarak alabiliriz, kıps.

    şimdi gelelim yayınevlerine. burada cnr'dan bağımsız olarak af buyurun seri gömeceğim. (bkz: #38062961), (bkz: #30997809), bakınız bu sorunlar azalacağına bölünerek çoğalıyor. şu konuda anlaşalım artık geldiğiniz yer bir fuar. neymiş? fuar. yani? yayıncı ve okuyucunun aracısız buluştuğu yer. dolayısıyla internet fiyatlarınızın altına inemeyecekseniz gerçekten gelmeyin. karşılıklı olarak birbirimizi yormayalım. hayır indirimi geçtim kitabevi fiyatı çekenler var. (kitabevlerinin yayıncıdan aldıkları kitaba masraflarını ve haklı olarak kendi kâr paylarını ekledikleri fiyat) bunun üzerine sözde fuar indirimi uygulanınca da orijinal kitap fiyatına geliniyor. (arka kapağa basılı olarak yazan öz hakiki satış fiyatı) peki o zaman ne anlamı kaldı bizim güya "aracısız" buluşmamızın? ya da iki tıkla çok daha indirimli alabilecekken hem pahalı alıp hem de hamal gibi yüklenmenin ne anlamı var?

    gerek yayıncı gerek okuyucu kimse gelip de üçün beşin hesabını mı yapıyorsun ya da ucuz kitap toplamak için mi geliyorsun diye başlamasın. birincisi, farkında olmadan gidenler üçten beşten fazla öpülüyor. ikincisi de evet hesaplı kitap almak için gidiyorum. zira ben göstermelik iki kitap alıp hemen borcu bitmemiş ve yeni modelini almaktan bitmeyecek olan akıllı telefonumla fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşarak yayınevleri retweetlesin, likelasın, rebloglasın (hatırlatın da sosyal medya dili ve edebiyatı diye bir başlık açalım) ya da bilmemnaaapsın diye gitmiyorum. kütüphane ahşap esnetme bahanesiyle kalaylasa da halen elimde listeyle bir yığın kitabı kucaklamaya gidiyorum. kitapsever için kitapları elleşe koklaşa almanın keyfi bir başka. internetten kuru kuru tad alamıyoruz, küstürmeyin işte arkadaş.

    her seferinde bu kadar şikayet edip niye halen gidiyorsun diyeceklere de iki çift lafım var. şurada tek başıma direniyorum yayınevlerine aşkolsun yani. siz de bilinçli ve hazırlıklı giderek gördüğünüz sorunları paylaşmaktan ve vurgulamaktan çekinmeyin. biz sustukça, sosyal medyada bol köpüklü conconlu paylaşımlar yaptıkça huylu huyundan vazgeçmez. hiç mi yaşar ustayı izlemediniz yav?
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap