7 entry daha
  • bazilari, bu kuruma neden bu kadar hararetle bagiriyor hayret dogrusu. turkiye’de kisi veya kurumlarin basarilari oraninda artan kendilerine yonelik bir nefret ve cekememezlik oldugunu bir kez daha gormus olduk boylece. bu adamlar gercekten bilimsel metodlarla islerini yapiyorlar ve cokda basarililar. gecmis zaman icerisinde bize bir cok seyi ogrettiler ve gosterdiler.
    konya’daki surecte gozlemledigimiz kadariyla, ekipler arasinda buyuk bir deneyim ve bilgi farki var. bu buyuk ve istekli insan gucu, eger dogru yonlendirilmez ve yetkin liderler tarafindan yonetilemezse, arama kurtarma gibi son derece kritik kararlarin ve risk analizlerinin surekli olarak yapildigi kosullarda, butun iyi niyete ragmen, verebilecegi zarar, getirecegi faydadan çok daha fazla olabilecektir.
    bu anlamda can sıkan birsuru konu icinde bir de, entellektuel kisiligi(!), enteresan gulusu ve spora olan ilgisi ile tanidigimiz hincal uluc’un 13 subat 2004 tarihli “akut’u sorgulamak gerekmez mi?” baslikli yazisi. yaziya geri donecegim, once sunu hatirlayalim. sayin uluc’un duzenli olarak katildigi, 90 dakika programinda birkac hafta once yaptigi konusma çok etkileyici idi. kendisi programin cekildigi hafta izmir’de karsiyaka – goztepe derbisine gitmis ve cikan olaylardan son anda zarar gormeden, yara almadan kurtulabilmisti. bu durumun vahametini son derece guzel anlatmis ve cok dogru bir tespitle yetkilileri goreve davet etmisti. icisleri bakani kardesim, vali arkadasim neredesiniz diye sormustu. yetkili mercilerin sorumluluklarinin artirilarak bu olaylarda hesap sorulacak dogru adreslerin tespit edilmesini istemisti. yeter artik bu adamlar terorist, durdurun bunlari diyerek dogru yere de haykirdi. oysa 13 subat 2004 tarihli sabah gazetesindeki yazisinda konya faciasinda direk akut’a yukleniyor “isin icinde can kurtarmak varsa ilke diye bir sey olur mu?” gibi bir saptama yaparak “ once o canlari kurtarmak icin sonuna kadar calısmaları gerektigini ve calisma bittikten sonra, gelin bakalim konusalim” demeleri gerektigini soyluyor. “akut’un deneyimlerine itibar edilmiyor diye, enkaz altinda kalan insanlari terk edip gitme” haklarinin olamayacagini vurguluyor. bunlarin ustune “ akut cani isterse kurtarir, istemezse kurtarmaz ekibe mi donusuyor?” gibi enteresan bir acilim yapiyor. kendisinin bu yazida arama kurtarma grubu akut’u nasil sildigini anlayamadim. neden akut konya’da simarsin bunu hic anlayamadim. acaba hincal uluc, nasuh mahruki’ye odedigi 14 kusur milyarlik tazminat ve akut ile halen devam eden mahkeme sureclerinden mi boyle bir yazi yazma ihtiyaci hissetti. keske kafkaf-gozgoz maçi gibi dogru yere hedef alabilseydi diyor, bu yazisini, entellektuel kisiligi(!) ile bagdastiramadigimi belirtmek isterim.
    akut da bu konuda sikintilarini dile getirdigi ve son derece bilimsel metodlarla izah ettiklari super bir basin bulteni hazirlamislar. 4.4 mb.lik bir word dosyasi halinde www.akut.org.tr adresinden bunu temin edebilirsiniz. her eve lazım...
316 entry daha
hesabın var mı? giriş yap