7 entry daha
  • türkçesi;

    uzun zaman önceydi adamın biri geldi yoldan
    sırtında çantasıyla otuz mil yürüyerek
    beğendiği yerde durdu ve yükünü indirdi
    vahşi doğanının ortasında bir kulübe yaptı ve kışlık stoğunu yığdı
    soğuk göl kıyısındaki toprağı ekti
    ve diğer yolcular geldiler yoldan aşağı doğru
    kimse ne daha ileri gitti ne de geri döndü
    sonra kiliseler geldi ve okullar
    sonra avukatlar geldi ve yasalar
    sonra trenler ve yük dolusu kamyonlar geldi
    ve o eski pis yol telgraf yolu oldu

    sonra madenler geldi ve ondan sonra cevher
    sonra zor zamanlar yaşadılar, bir savaş sürüyordu
    dışarıdaki dünyayla ilgili bir şarkı okudu telgraf
    telgraf yolu derinleşti ve genişledi
    kıvrılarak akan bir nehir gibi

    ve radyom diyor ki bu gece don bekleniyor
    insanlar fabrikalardan eve dönüyor
    trafik altı şerit
    üç tanesi yavaş ilerliyor.

    işe gitmeyi sevirodum ama kapattılar
    işe giüke hakkım var ama burada iş bulmak imkansız
    ve diyorlar ki neyse bedeli ödenecektir
    ekilen tohumların bir kısmını biçmemiz lazım
    tellerin ve telgraf direklerinin üzerindeki kuşlar
    canları çektiği anda uçup uzaklaşabilirler bu yağmur ve soğuktan
    kendi telgraf şifreleriyle konuştuklarını duyabilirsiniz.
    telgraf yolu boyunca.

    biliyorsun yakında unutacağım ama şimdi hatırlıyorum o geceleri
    hayatın sadece ışıklar arasında geçen bir yarıştaki bahis oldugunu
    başın omuzumda ve elin saçlarımdaydı
    oysa şimdi soğuk, aldırmıyormuş gibi davranıyorsun
    ama inan bana güzelim seni götüreceğim buralardan
    bu karanlıktan kurtarıp günışığına çıkartacağım
    bu ışık ırmaklarından bu yağmur ırmaklarından
    bu isimlerle caddelerde yaşayan öfkeden kurtaracağım seni
    çünkü hafıza şeridindeki tüm kırmızı ışıkları çiğnedim

    umutsuzluğun alevler içinde patladığını gördüm
    ve bir daha görmek istemiyorum

    üzgünüz kapalıyız diyen tüm levhalardan kurtarıp
    telgraf yolu boyunca götüreceğim seni.
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap