1 entry daha
  • memleketimizde uygulayan fazla doktor bulunmayan efsanevi tedavi biçimi.

    özel edremit körfez hastanesi'nde proloterapiyle ciddi başarılar elde etmiş fizik tedavi uzmanı dr. ibrahim bilgen tarafından uygulanmaktadır.

    buyrunuz kendisinin konu hakkındaki detaylı hasta bilgilendirme metni;

    ''vücudumuzun hareketlerinden sorumlu olan kas-iskelet sistemi’miz kemik, eklem, kıkırdak, bağ, kas, kiriş gibi yapılardan oluşur.

    genç yaşlarımızda sorunsuz bir şekilde yıllarca bize hizmet eden kas ve iskelet sistemimizin bütün parçaları yaşlanmamızla birlikte bir makinenin parçalarının zamanla eskimesi gibi artık iyice deforme olur ve bu nedenle boynumuzda, belimizde, eklemlerimizde herbiri inatçı ağrılarla seyreden kronik romatizmal hastalıklar gelişir. bu hastalıklar nedeniyle oturma – kalkma – yürüme – eğilme – merdiven çıkma – üst raftan bardak alma, vb.. gibi en basit günlük hareketlerimizi yapmak bile giderek zorlaşır, yani fonksiyon kayıplarına uğrarız, sonuçta da yaşam kalitemizde giderek artan ciddi bozukluklar ortaya çıkar.

    bağlar neden birinci derecede önemlidir?

    kas-iskelet sistemimizde gelişen bu bozuklukların en başta gelen sebebi zannedildiği gibi kemik, kıkırdak, kas hasarları değil, iskelet sistemimizdeki bağların hasarıdır.

    bağlar tüm eklemlerimizin ve omurgamızın etrafını son derece sıkı bir şekilde sarmak suretiyle onları sert ve güçlü bir halde tutan temel yapılarımızdır. hepimizin başına günlük hayatta her zaman gelebilen ve fazla önemsemediğimiz çarpma, düşme, zorlama, vb.. gibi durumlarda ilk zorlanan ve ilk hasara uğrayan dokular bağlarımızdır. vücudumuzun genç yaşlardayken bile tam olarak tamir etmekte zorlandığı hasarlı bağlarımız, zaman geçtikçe ve bedenimiz yaşlandıkça giderek daha da zayıflar, yırtılır, sertlik ve dayanıklılıklarını kaybederler, sonuçta fazlaca esnek ve gevşek bir hal alırlar. böylece sarma ve destekleme görevlerini yerine getiremeyen bağlar nedeniyle laçkalaşan eklemler ve omurgalar tıpkı vidaları gevşeyen bir makine gibi zorlanarak fazladan travmatik hareketlere maruz kalırlar. bu şekilde normal yapısı hızla bozulan, gevşeyen eklemlerin içinde ve omurgalarda sonuçta erken kireçlenmeler, erken menisküs yırtıkları, erken boyun ve bel fıtıkları, eklem etrafındaki tendonlarda zorlanmalara bağlı kronik tendinitler, vb.. gibi romatizmal hastalıklar gelişir. tüm bu kronik hastalıklar aslında bağlarımızdaki yetersizliklerin birer sonucudur.

    bilinen tedavi biçimleri neden uzun vadede yetersiz kalmaktadır?

    bağlardaki gevşeklikleri gidermek amacıyla proloterapi uygulamadan, sadece bilinen diğer yöntemlerle romatizmal sorunları tedavi etmeye çalışmak asla yeterli değildir. örneğin kronik bir bel fıtığı için sadece ilaç kullanmak, sadece bele fizik tedavi uygulamak ve egzersiz önermek, ya da sadece bel fıtığı ameliyatı yapmak , veya dizdeki eski bir menisküs yırtığı için sadece menisküs ameliyatı uygulamak “yalnızca sonuçlarla uğraşmak” demektir. gerekli olduğu için yapılan en iyi tedavilerle bile, hatta gerektiği anda yapılan en iyi ameliyatlarla bile her zaman tam ve kalıcı sonuç alınamamaktadır. örneğin “bel fıtığım yine nüksetti” sözünü etrafımızda bu yüzden çok sık duyarız.

    aynı şekilde; birçok hasta “ilaç – kaplıca – fizik tedavi – akupunktur-korse, vb.. gibi birçok tedavi biçimini denediğini, hatta iyi bir ameliyat bile olduğunu, buna rağmen ağrısının bir türlü geçmediğini, kısa bir süre iyileşip sonra aynı yakınmalarının tekrar ortaya çıktığını, hastane hastane ve doktor doktor gezdiğini” söylemektedir. bu tip hastaların sorunlarının bir türlü çözülemeyişinin önemli bir nedeni kendi bedenlerini korumaya gerekli özeni göstermemeleri olsa da, esas neden geleneksel tıbbın konuyu ele alışındaki bu “proloterapi’yi ihmal eden yaklaşım şekli”dir.

    işte proloterapi tam bu noktada devreye girmesi gereken “tamir edici bir tedavi programı”dır.

    proloterapi; “omurgaların ve eklemlerin hasarlı bağlarına-tendonlara yapılan özel enjeksiyonlarla bu yıpranmış ve esnemiş yapıların vücut tarafından tamirinin tetiklenmesi ve yenilenmenin hızlandırılması“ esasına dayanır. tamir sonucunda çimento gibi sertleşen ve sağlam bir hale gelen bağlar, eklem ve omurgaları eskisi gibi son derece sağlam biçimde sarmaya, germeye ve desteklemeye başlar, hasta ağrılarından kurtulur. bunu “depreme uğramış bir yapının statik yapısını ve taşıyıcı kolon sistemini temelinden itibaren güçlendirme çalışması, veya akordu bozulmuş olan bir gitarın tellerinin gerdirilerek yeniden akort edilmesi” gibi düşünebiliriz.

    proloterapi tedavisi nasıl ve kim tarafından yapılır?

    eklemlerin veya omurgaların etrafını dıştan saran gevşemiş ve ağrılı bağ dokuları içine proloterapi konusunda eğitimli ve deneyimli uzman hekim tarafından steril koşullarda ”dextroz”(şekerli serum) solüsyonu enjekte edilir.bunlar vücudumuzun doğal sıvıları olup, karışımın içinde kortizon, vb.. gibi herhangi bir ilaç asla bulunmamaktadır.

    enjeksiyon sonrası o bölgede ortaya çıkan, birkaç gün süren ve genellikle iyi tolore edilebilen ağrı artışı, enjeksiyon alanında “bizim kontrolümüzde doku tamiri yapıldığını” gösteren olumlu bir işarettir. ağrı daha sonra azalır.

    3 hafta sonra hasta değerlendirilir, seans sayısı hastaya veya hastalığın durumuna göre 4-6 seansa kadar uzayabilir

    proloterapi hangi hastalıklarda kullanılır?

    -hiçbir tedaviye cevap vermeyen diz ve kalça ağrıları ,kireçlenmeler (artrozlar)
    -tekrarlayan ve geçmeyen omuz ağrıları(donuk omuz, omuz çıkığı,kas ve tendon yırtıkları)
    -fizik tedavi veya ameliyat sonrası iyileşmeyen bel ve boyun fıtıkları
    -ameliyat sonrasında geçmeyen kas, eklem ağrıları
    -kırıklar sonrasında gelişen inatçı ağrılar ve eklem tutuklukları
    -tendon ve bağlarda iyileşmeyen kronik rahatsızlıklar (tendinitler)
    -kas ve tendonların tekrarlayan şişmeler ve ağrılar sonucu işlev yapamadıkları rahatsızlıklar
    -eklem gevşeklikleri ve güç kaybı ( laksite)
    -dizde menisküs yırtıkları, ön ve arka çapraz bağ yırtıkları
    -yumuşak doku romatizmaları (fibromyalji, myofasial ağrı sendromu)
    -tekrarlayan boyun ağrıları
    -tekrarlayan sırt ağrıları
    -tekrarlayan bel ağrıları
    -tenisçi ve golfçü dirseği (epikondilit)
    -topuk dikeni
    -dizde kondromalazi
    -inatçı kuyruk sokumu ağrısı (koksigodini)
    -tetik noktalar
    -karpal tunel sendromu
    -sporcularda kasık çekmesi (osteitis pubis)
    -sporcularda ayak bilek, el bilek burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
    -omurga eğrilikleri (skolioz- kifoz)
    -omurgalarda, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve bağ ağrıları
    -kalçada perthes hastalığı
    -avaskuler nekrozlar( kemik dokunun yetersiz kan akımı nedeniyle nekroze olması)
    -siyatik ağrıları
    -çene ekleminde gevşeklikler
    -metatarsalji
    -morton nörinoması
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap