5 entry daha
  • bu sene istanbul şehir tiyatrolarında oynanan, hayatımda izlediğim en kötü oyun. birkaç oyuncu performansı dışında* lise müsameresi ayarındaydı. elle tutulur tek güzel yanı olan ve ilk dinlendiğinde kulağa güzel gelen şarkıları da en az dört tekrarla, aynı basit koreografilerle sahnelemeleri şarkılardan da soğuttu iyice. hele bir yerde, oyunun başından beri devam eden kadın-erkek savaşı; "ne oldu lan şimdi" basitliğinde, erkeklerin durduk yere neden olduğu anlaşılmayan biçimde soyunmaları ve kadınların onları tekrar giydirmeleri üzerine tatlıya bağlanması ve bu bir yere bağlayamamışlığın ortasında bir karakterin "haydi o zaman şarkı söyleyip dans edeliiiiim" demesi oyunda en güldüğüm sahneydi. beklentilerin aksine savaşın anlamsızlığına dair tek elle tutulur söylemi de girişte ve sonrasında defalarca söylenen şarkıdaydı, ondan da bıktırdılar. onun dışında konuya yaklaşımı da çok yüzeyseldi. bu yüzeyselliğe rağmen her sahnesi dolu doluymuş gibi bir de iki perde halinde sahneliyorlar oyunu. her konuşmasının sonunda "e yaaaaniiiii" diyen karakter, anlamsız kikirdeyen kadın, komiklik olsun diye kullanılan kekeme karakter, patlıcandan erkeklik organı yapılmış kukla, osuruk sesleri, geğirmeler vs. rezalet kere rezalet.
    aristophanes'in yazdığı metni okumadım ya da oyunun daha önce sahnelenmiş başka bir versiyonunu izlemedim, o nedenle sorunun nerden kaynaklandığını bilmesem de bu savaş karşıtı oyunun kadın üzerine söylemlerini de sakat buldum. en başından bir kere kadınlar savaşa erkeksiz kaldıkları için karşı çıkıyor başka bir dertleri yok, evlatları için ya da ölümler için kaygılandıklarına dair bile bir iz yok. erkekler uzun yıllar süren savaşlardan döndüklerinde kadınların yaşı geçtiği ve erkekler gibi kendilerinden gençlerle birlikte olamadıkları için üzülüyorlar. acropolis'i kuşattıklarında bile azgınlıklarından dayanamayıp erkeklerine kaçmaya çalışıyorlar zaten. bunları kadınlara bir eleştiri olarak alabiliriz belki ama en aklı başında karakter olarak gösterilip kadınlara liderlik eden lysistrata bile "bugüne kadar siz saçmasapan kararlar alıyorken sustuysak haddimizi bildiğimizdendi*" diyor, kadınların toplumdaki önemine dikkat çektiği tek noktaysa erkekleri doğuruyor olmaları. erkeklerin kadınların önemini anladığı sahne de kadınların onları giydirdikleri sahne. herhangi bir esere ne olursa olsun bu kadar laf etmek istemezdim ama nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap