ırak savaşı
-
hakkında bir eski yazı daha : (mayis 2003)
bu savaş; amerika'nın her zaman çok iyi maskelediği, boyadığı, süslediği, gerektiğinde estetik yaptırdığı yüzünün; makyajsız, ameliyatsız, orginal halidir. tarihi; başka ulusların topraklarını ele geçirme, eğitim ve öğretimi; dünyanın sadece amerika'dan ibaret olduğuna inandırdığı cahil ve kendini beğenmiş vatandaşlar yetiştirme üzerine kurulu bu hayaller ülkesinin; bu kültürü ve tarihi sorgulamayan, köktendinci, kendi pasaportuna sahip olmayan insanların kendileri ile aynı yaşamsal haklara sahip olduğunu düşünmeyen, özel isimleri değiştirme -ramazan'a ramadan, dicle'ye tigris deme- hakkını kendinde görecek kadar burnu büyümüş kesiminin sesi ve özeti olan bir diktatörün, ekonomik/mali programının aşamalarından birine istinaden ve belki dünya diktatörü olma adına bir dev aynası karşısında, ipe sapa gelmez sebeplerle, bir başka devletin rejimine karışma hakkını kendisinde görmesi, bunun için kendi vatandaşları dahil bir çok insanın hayatını umursamayacak kadar gözünün dönmesidir.
bu savaş; devamlı söylemlerinde bulundurdukları gibi -coğrafyalarına uzak olmasına rağmen- tehdit olduğuna inandıkları, irak'a demokrasi getirmek için değil; insanlık tarihi boyunca kah su, kah petrol için, kah başka sebeplerle devamlı el değiştirmiş; üzerinde çok kan dökülmüş, huzur bulmamış çok medeniyet kurulmuş ve ironiktir ki 3 büyük dinin doğmuş olduğu mezapotamya'yı kendi çıkarları adına zapdetmek içindir.
bu savaş detayıyla;o topraklardaki petrol içindir -o muhakkak- ve belki euro karşısında devamlı kan kaybeden doları kurtarmak içindir ve belki çarşaf çarşaf ilanları yayınlanan ilaç kartelasındaki hisselerinin değeri adınadır.
bu sebeplerden hangisi doğru olursa olsun, bu savaş bir çok defalar bir çok mekanda, bir çok kişi tarafından ifade edildiği gibi; ekonomik amaçlı, geleceği karartacak denli büyük çaplı, insanoğlunun savaşlarla dolu ve sebepli sebepsiz kanla yıkanmış tarihinden aldığı ahlaki derslerle oluşturduğu tüm manevi değerleri yerle bir edici oranda haksız ve hukuksuzdur. kabakuvvete dayalı bir gasptır, korkunç bir toplu cinayettir.
bu savaş, bu savaşa sebebiyet verenlerin, bu savaşın olmasını isteyenlerin, destekleyenlerin ve hatta destekleyenlere el çırpanların, kurulacak bir uluslararası savaş mahkemesince yargılanması ve ceza almasını gerektirir.
yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı, bu coğrafya'da her daim yeni çıbanlar belirebilir ve belki bu yüzden; bu gidişata dur demek, sokaklara dökülen maneviyatı yüksek milyonlarca dünya insanının, tekmelenip yerlerde sürüklenmesinden öte gitmeyebilir.
ancak, gelişmelerin ilk duraklarında karikatürlerle aşağılanmış türkiye, biraz bürokrasisinin hımbıllığı, biraz iktidarının krizsel acemiliği, biraz da; kalbini/sağduyusunu dinleyebilmiş yarım meclis dolusu mebusun geçirmediği ilk tezkere sayesinde, bu katliamsala dönüklüğü ayan beyan gaspa karışmamış, ellerini; tefe karşılığı masum sivillerin ve ülkesini savunanların kanına bulamamıştır.
ve gene aynı türkiye, aynı sebeplerin uzantıları sonucu, o pek sosyetik dost, stratejik ortak amerika'yı yıldımış olabilir.o meşum amerika, şakşakçılarını pek üzerek, türkiyesiz bir yol seçmiş, peşin parayı tıkır tıkır sayıp, parsel parsel kiraladıkları türkiye topraklarında konuçlanmaya hazırlanan "yankee" leri portatif tuvaletlerini ardlarında bırakarak, geldikleri gibi gitmiş olabilirler.
gün;
aşağılık bir gasp adına bir ülkenin şehirlerinde patlayan bombaları,
o ülkenin fiziki ve manevi acılarıyla ağlayan ana, baba ve çocukları,
o ülkeyi ayakları çıplak, elinde ilkel silahı ile savunmaya çalışan kah sakallı/göbekli, kah genç/tecrübesiz sivilleri/askerleri,
o ülkenin komutanlarının cephe durumunu dökülen bir odada ilkel haritaları önünde beyan edişlerini,
o ülkede bir "özgürleştirme süreci"nde olmadığını farketmemiş halde ilerleyen, halkı zorbalıktan zorbalıkla kurtaracağına inandırılmış askerlerin kamera önünde esir yaralarına pansuman yapışını,
o ülkeye saldırırken yakalanmış; bir bilgisayar simülasyonunda, savaş filminde olmadığını ancak yakalandığı anda farketmenin korkusu ve şaşkınlığı ile gözleri büyümüş, tıfıl işgal askerlerinin sorgulanmalarını,
izlerken sızlayan ve kanayan yüreklerimizi, bu insanlık suçuna bulaşmadığımız gerçeği ile dağlama günüdür.
ancak asıl mesele;
yıllardır savaş, açlık ve sefaletle yaşayan bir ülke halkının; yaşamı, sudan sebeplerle yapılan bir işgalde kullanılan akıllı füzelerin %7 ila %10 oranındaki hata payında saklı sivilleri ve işgal altındaki yurdunu savunmakta olan ayağı çıplak askerlerinin yüreklerinde yıllardır kanamakta olan yaraları dağlamak için ne yapılacağı,
o ülke diktatörünün can havliyle; olayları zıvanadan çıkartabilecek var olduğu iddia edilen kimyasal/biyolojik kozlarını kullanıp kullanmayacağıdır!?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap