8 entry daha
  • öncelikle (bkz: oy ve ötesi)

    sonra;

    ilk kez katıldığım bir organizasyondaki gözlemlerimi, ileride işimize yarar diye biraz maddelemek istiyorum. çünkü hepimiz tecrübesizdik bu kez ve bazen gafil avlandık, bazen bizim kontrolümüz dışında şeyler oldu. bilgi paylaşımı her şekilde faydalı olacaktır diye düşünüyorum. benim tecrübe ettiklerim ile başkalarınınki farklıdır, benim şaşırdığım ve dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğüm noktalar da farklıdır. herkes böyle kendi gördüklerinden bir dahaki sefere nelere dikkat edilmesi gerektiğine işaret ederse, aynı saçmalıkları yaşadığımızda daha çabuk hareket edebiliriz belki. "şöyle yapmak lazım" demeleri hiç sevmediğimi, diyenden de haz etmediğimi ayrıca belirteyim. maddeler tamamen yardımcı olmak, o durumu daha önce yaşamamışlara yol göstermek amaçlıdır. herkes kendi yolu yordamıyla katkıda bulunsun pek tabii.

    - öncelikle sandık kurulu bizden daha bilgili değil. çoğu yerde, sandık başkanı da dahil olmak üzere oy ve ötesi'nin on sayfaya sığdırdığı temel bilgilendirmeden bile yoksundu. okuma yazma bilmeyen seçmenler için ya da engelliler için ne yapılacağını bilmiyorlardı. güvendikleri tek kaynak da tabii ki sandık kurulu kitapçığı, o yüzden buna hazırlıklı olup olay anında hemen kitapçıktaki maddeyi gösterebilmek gerekli. bazı gözetmen arkadaşlar sandık başkanının en azından yasayı bildiğini düşünerek pasif davranmışlar, dikkatinizi çeken en ufak olayda söze karışmaktan çekinmeyin.

    - sandık başındaki usulsüzlüklerin pek çoğu da "hile" amacıyla değil, neyin ne olduğunu bilmemekten ileri geliyor. o yüzden şüpheli durumlarda, kabine iki kişi girenlerde, resimsiz kimliklerde karşıdaki şahsa potansiyel hırsız değil de, ne olduğunu bilmeyen bir insan muamelesi yapıp, onu çok kibarca durdurup sandık kuruluyla konuşmak gerekebiliyor. kötü niyetli olmayan ve daha iyisini bilmeyen insanlar, dolandırıcı muamelesi görünce hem panikliyor hem de agresifleşiyorlar, o açıdan kriz yönetimi şart. oradan uzaklaştırılacak kadar büyük olaylara sebep olmaktansa ılımlı yaklaşmakta fayda var.

    - gönüllü avukatlar bizim en büyük dostumuz. hepsine çok içten teşekkürler. umarım bir dahaki seçimde daha da çok gönüllü avukatımız olur. sandık kurulu tarafından dinlenmediğinizde çabalarınızın boşa gitmemesi için aynı okulda görevli bir avukat varsa yanınıza gelsin, durum bir anda değişiyor (maalesef). bunun dışında sizin bir yerlere olanları bildirdiğinizi, bir "örgütlenme" içinde olduğunuzu anlamaları da işleri değiştiriyor. o yüzden emin olamadığınızda oy ve ötesi başta olmak üzere diğer gönüllü arkadaşlarınıza haber vermekten, sormaktan, yardım istemekten çekinmeyin. avukat arkadaşlarınızı da gönüllü olmaya ikna edin, savaştaki doktorlar kadar mühim varlıkları.

    - eğer görevli olduğunuz sandığın işleyişi iyiyse, sandık kurulu ve başkanı sağduyulu kararlar alıyorsa diğer sandıkları dolaşın. bunun yasal kısmını bilmiyorum, ama ben müşahit kartımla birçok sandık gezdim, soran olursa kartımı göstermem yeterli oldu. zaten partinizin adını söylediğinizde genelde daha fazla soru sormuyorlar. sorun çıkaracak sandıkları içeri girer girmez anlayabiliyorsunuz, genelde masanın başında bir yığın, imzalanan kağıtları açık açık göstermeyen çalışanlar, varlığınızdan rahatsız olan kurul. o zaman lütfen orada uzun uzun kalın, hatta somut olarak hata/hile yaptıklarını görürseniz kesinlikle ayrılmayın, gerekirse başka bir partiden gözetmen bir tanıdık çağırın, iki kişi oturun.

    - kurulun, üçten fazla müşahit olursa istediklerini atma hakkı var, o yüzden o sayıyı geçmeyin. sayımda ise her partiden bir müşahit kalabiliyor, bunu önceden düşünün. güvende olmadığınızı düşünüyorsanız başka bir partiden gözetmen arayın. gerekirse okul sorumlunuza durumu bildirin, o birini yanınıza yönlendirsin. burada yine örgütlenmenin önemini anladık.

    - sadece yasalara ve yazılı beyanlara itibar edin. biz akşam 20.00 civarı sayım yaparken sınıfın kapısından takım elbiseli bir adam görünüp "belediyeden karar geldi, yanlışlıkla içine muhtar kağıtları konan belediye zarfları da sayılacak!" deyip gitti. oysa, ysk 43/b'ye göre iki farklı seçim pusulası türü aynı zarftan çıkarsa bütün zarf içeriği iptal ediliyor. elbette gelen adamın elinde hiçbir yazılı belge, açıklama yoktu. bu tür söylemlere kulak asmayın, inanmayın, her zaman yazılı teyit isteyin, gösterilmediği takdirde kitapçıktak, yasaları baz alın. moral bozmayı, kendilerine inandırmayı çok iyi biliyorlar.

    - tutanak tutarken sayım bittiğinde gereğini yaptırmaya çalışın. nasılsa tutanak tutuldu diye oyları geçerli sayabiliyorlar. örneğin oy hakkı olmayan biri oy kullanmış bulunduysa, sayım başlamadan sandıktan rastgele zarf çekilip geçersiz sayılması gerektiğini unutmayın.

    - gördüğüm kadarıyla en kafa karıştırıcı unsurlar okuma-yazma bilmeyen seçmenler ve yaşlılıktan gözleri iyi seçemeyenlerdi. kitapçığa göre okuma-yazma bilmeyenlere mutlaka sandık başkanı eşlik edecek, başka hiç kimse, öz oğlu bile kabine girmeyecek; fiziksel engelli, felçli yahut görmeyen kişilere ise akrabaları ve hatta başka bir seçmen yardımcı olabilir. ülkede okuma-yazma bilmediği halde oy kullananlar, engelli olup oy kullananlardan (ne yazık ki) fazla olduğu için mutlaka durumu kontrol edin ve seçmene yardımcı olması gerekenin sandık başkanı olması gerektiği konusunda ısrarcı olun. kitapçıktan ilgili maddeleri bulup gösterebilirsiniz.

    - oyları sayarken geçersiz olan yahut boş çıkan pusulaların üzerine birkaç tane mühür vurdurun. bunu sandık kurulu yapabilir. aksi halde özellikle boş pusulaların hile için mühürlenmeyeceğini teyit edemiyoruz. aynı şekilde, seçmen listesinde oy kullanmamış kişilerin adlarının yanına da birer çizgi çekilmeli.

    - sağduyunuza güvenin. her hata yapanı sahtekarlıkla suçlamayın, ama ısrarcı olurlarsa da yasayı önlerine koyun. partiler üzeri bir duruş sergilemek önemli, ağzınızdan parti ismi çıkmasın. hepsine aynı mesafede durmaya çalışın.

    - sizin orada varoluşunuzun nedeninin insanları aşağılamak, had bildirmek değil, herkesin oyunu güvenceye almak olduğunu hissettirin. agresifleşmeyin, size iğrenç davranan insanları ciddiye almayın, sandık başında ve sayımda 15 saat geçireceğiniz insanlarla gerilim yaratmamak için işi şakaya vurun, onlar iğrenç de olsa vurun. o 15 saat sağ salim bitsin.

    - sayımdan sonra mutlaka tutanak alın, ıslak imza ve mührü olsun. bunu zaten artık hepimiz biliyoruz tabi:) mümkünse işiniz bitince kapı kapı gezip diğer tutanakları da fotoğraflayın, izin vermezlerse mecburum, şu partidenim, görevim bu deyin. bu sizin yasal hakkınız.

    - alttan alın da alttan alın. en zor kısmı bu, tacize, hakarete alttan almak, ben de çok başarılı olduğumu söyleyemiycem, ama deneyin. bu bir günü sosyal bir deney gibi düşünmeye çalışın.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap