275 entry daha
  • benden 1 yaş büyüktü.

    bir elmanın içerisindeki iki kurt gibiydik. o yedi aylık doğmuştu, ben de biraz daha erken geliştiğimden aynı boydaydık. herkes bizi ikiz zannederdi. oysa o abimdi benim. annemin ördüğü enine çizgili mavi kazaklarımızı giyinirdik. sabahtan akşama kadar futbol oynardık, boğuşurduk. en iyi arkadaşımdı. başka arkadaşlarımız da vardı şüphesiz ama biz hiç ayrılmazdık birbirimizden. tren raylarında başıboş dolaşırdık bazen. çenesinde gamze vardı, arkadaşları bu yüzden ona turgut özal derdi.

    çok başarılı, düzenli, tertipli, saat gibi bir çocuktu. ben biraz daha sarsak ve dengesizdim. babam hep onun okuyup "hakim" olacağını söylerdi. benimse "hırsız, suçlu " olacağımı, abimin beni hapse tıkacağını filan söyler, gülerdi. gülerdik. hiç alınmazdım. kızmazdım. ikimize aynı ayakkabıdan alınırdı. ben 2 ayda ayakkabıyı parça parça ederdim, o ayağına küçülene kadar eskitmezdi. keza ikimize alınan bisikletlerden tabii ki ömrü daha kısa olan benim bisikletim olurdu. he-man' daki he-man oysa ben olsa olsa hayvan adamdım ve dünya güzeli she-ra gibi kızlar ona layıktı bence.

    sonra birgün sene 1991'de yani o 12 ben 11 yaşımızdayken ailecek seyahat ettiğimiz minibüs takla attı. ben sadece omzumda bir sıyrıkla atlattım kazayı. abim, minibüsün altına sıkışmıştı, nasıl ve nerden görebildiğimi bilmediğim ayağına sarılıp dakikalarca kurtarılmasını bekledim. nafileydi. orada ölmüştü benim yeşil elma kokan abim. dünya başıma yıkılmıştı. bir daha ağaçlara dadanıp erik koparamayacaktık, kartopu oynayamayacaktık, teyzemlerin ineklerinin yeni doğacak danalarını sevemeyecektik, birbirimize şut çekip top oynayamayacaktık, yukarı mahallesinin piçlerine karşı beraber kavgaya giremeyecektik, hiçbir zaman bir kıza sarılamayacaktı, çizgi film izleyemeyecekti, çiçek koparamayacaktı, bir daha abim olmayacaktı. diğer yarım ölmüştü. bu dünyada tek başıma kalmıştım. onun sınıfındaki arkadaşlarını ne zaman görsem ağlayarak onlardan kaçtım. onu hatırlatan ne varsa hepsinden ağlayarak kaçtım. annemin karnında 9 ay sabredemediği gibi bu dünyada çok bekleyememiş, erkenden terketmişti bizi. paslı bir çivi çakılmıştı sanki kalbime. bir daha iyileşemedim o günden sonra. dünya nasıl da acımasız bir yerdi. yeni anlıyordum.

    ben asla onun gibi başarılı ve tertipli, düzenli olamadım. hep savruk yaşadım. hep nakavt olmamak için sallandım durdum.

    sonra büyüdüm ben, onun yaşayabildiği yılların çok fazlasını yaşadım. abimken kardeşim gibi oldu. suçsuz günahsız bir çocukken ölmüştü. hayatıma giren her kızı biraz da onun için sevdim. her meyveden biraz da onun için yedim. bisikletimize onun için bindim. tabiatın her güzelliğine biraz da onun için baktım. sonra daha çok büyüdüm. hırsız ya da suçlu olmadım, biraz da abim için "hukuk" okudum ama asla onun gibi asil ve başarılı olamadım.

    tam 23 sene olmuş onu kaybedeli. bir gün bile onu unutmadım. yerine kimseyi koyamadım. bugün bile sokakta oynayan 2 erkek kardeş görsem gözlerim dolar. omzumdaki sızı aradan yıllar geçse de hiç dinmedi. ondan bana, kendimi sahici bir cennette sandığım sonsuz çocukluk hatırası ve üzerimizde mavi kazaklarımızla karlı ve güneşli bir günde kısılmış gözlerle objektife baktığımız fotoğrafımız kaldı.

    not: serserilere adanmıştır.
223 entry daha
hesabın var mı? giriş yap