144 entry daha
  • ''babam mandolinle başlattı bizi, mandolin de gâvur sazı, italyan halk sazı. gittiğimiz her yerde babam çok popüler olurdu, orkestra falan kurardı, bizi de kaç defa sinemalarda sahneye çıkarmıştır mandolinle. üniversitede tanıştım türkülerle, 68'in heyecanıyla. abimlerin beethoven isminde bir gece kulübü vardı, çok nezihti. barış manço, cem karaca, esin afşar, ayla dikmen, fikret kızılok hepsi çalıştı orada. ben de 'kâtip arzuhalim'i falan söylüyordum.

    'mapushanelere güneş doğmuyor' plağımın satışının patladığı günlerde deniz gezmiş'ler hapisteydi. trt'de şarkı yayınlanınca, arkada hapishane görüntüleri var diye herkes türküyü onun için okuduğumu sandı. döndü dolaştı benim deniz ile nişanlandığıma kadar geldi iş. onu unutamadığım için hâlâ evlenmediğimi sananlar var. halbuki biz tanışmadık bile deniz'le.

    1990 yılında anadolu konserleri düzenledim, 1994'te koçero için yayın izni alabildik. ama öncesinde almanya'da çıkmıştı ve türkiye'ye korsanı gelmişti. düşündüm bu korsancılara karşı ne yapabilirim ve şu geldi aklıma. yeni şarkılar ekleyip kaseti o şekilde çıkarayım. işte o zaman kürtçe 'fadike' parçasını bir de birkaç tane daha kürtçe şarkıyı potbori halinde söyledim ve öyle çıkardık. şimdi herkes kürtçe şöyledir, böyledir diyor da ama yasal olarak ilk kürtçe şarkı söyleyen benim.

    68 kuşağındaki heyecanı şimdi gezi'deki gençlerde görüyorum. politik olarak olmayabilir ama müthiş bir heyecan var. düzene başkaldırıyorlar. politik değiller diye de küçümsemeyelim, herkes çok politik olmak zorunda değil ama yaşamı algılamışlar, bu iyi bir şey. nasıl yaşamak istediklerini biliyorlar ve çok büyük cesaret gösterdiler.'' (selda bağcan)
696 entry daha
hesabın var mı? giriş yap