1293 entry daha
  • hazır 12 mayıs 2014 tarihinde efsanevi bir trafik yoğunluğu yaşanmış, dedim ki yeni başlayacaklar için bi istanbul trafiği kullanım kılavuzu, efendime söyleyeyim bir user manuyıl, ya da ne bileyim bi fırekuinli askd kuyesçıns neden yok dedim sevgili okur. amme hizmeti olarak özellikle istanbul trafiğinde kullanılan bazı jest ve reveransların teorik anlamlarıyla, gerçekte ne anlama geldiklerini anlatmaya çalıştım. bu kılavuzun istanbul'da tüm okullara dağıtılması gerektiğini düşünüyorum. öyle deli kılavuz sevgili okur. hatta avrupa'da bile okutulsun, kendimi durduracak değilim. millet hep yanlış yapıyo trafikte.

    -güvenli takip mesafesi;

    teori: neymiş efendim öndeki araba fren yaparsa diye önünde mesafe olacakmış. yok efendim 90 km/h hızla gidiyosan takip mesafen 45 metre olmalıymış. 88 89 kuralı var ki, değinmek istemiyorum. ne zaman aklıma gelse çıldırcek gibi oluyorum.

    gerçek: öncelikle bunu söyleyen adamın cünüp olduğunu söyleyeyim sevgili okur. cünüp adamın dediğini yapmak zaten mantıksız fakat yine de gerçeği anlatayım. hayır bi de tahret muslukları bile yok biliyo musun? göt yıkamak nedir bilmezler, alın desen secde görmemiş. domuz yiye yiye böyle bi şey olmuşlar, tövbe tövbe. arabanın tamponu önündeki arabanın tamponunu değecek aga. toz alacaksın böyle. ortalama b sınıfı bir aracın 4,5 metre olduğunu varsayarsan 45 metre takip mesafesine 10 tane araba sığar. bir tane önde, bir tane en sonda, eder 12 araç. her araç böyle göt göte gitmeli. trafik problemi de böylece çözülür.

    -sinyal;

    teori: nereye döneceğini bildirmekmişmiş. ay arkadakilere önden haber etmekmişmiş. miş.

    gerçek: bir başka gereksiz uygulama. yani neymiş, dönüyorum diye önümdekine arkamdakine işaret verecekmişim. biliyorsun ki sevgili okur, bu her şeyden önce benim özgürlüğüme bir kısıtlama. ayrıca yukarıda talep ettiğim gibi trafik göt göte olsa, önümdeki arkamdaki zaten anlayacak döneceğimi.

    -dörtlü flaşör;

    teori: ani fren yaptım, önüme gergedan çıktı vesair. arkamdaki dikkatli ol.

    gerçek: dörtlü flaşör şöföre arabasını istediği yerde bırakma hakkı veren bir imtiyazdır sevgili okur. tek şeritli yolda mısın, otobanda mısın, sıkışık trafikte misin, hiç farketmez; o dörtlüyü çaktığın an kompil şerit senin. bak mesela geçtiğimiz ay içinde bir hanım abla tekerleği patladı diye tem otoyolunun sol şeridinde dörtlüleri yakıp servis beklemeye başlamıştı da dörtlü flaşör gerçeğini bilmeyen 6 araba bu zavallı kadının arabasına çarpıp zincirleme kazaya sebep olmuşlardı. elim kazanın nedeni kuralın doğru bilinmemesi. halbuki ankara'ya kadar sol şerit ablanın hakkıyıdı. sonuçta yakmış dörtlüleri. en azıncan can kaybı yok ama ders almalıyız.

    -emniyet şeridi;

    teori: acil bir durum, acil bir ihtiyaç, bir arıza, yerine göre hasta taşıyan ambulanslar gibi trafikte normal olmayan durumlarda istifade edilmek üzere oluşturulmuş bir şerit.

    gerçek: israf. yol sıkışıkken neymiş kullanmayacakmışım. ya sevgili okur, rica edicem, böyle saçmalık olur mu? tabii ki hemen emniyet şeridini kullanarak yoluma bakacağım. o trafikteki herkes salak, tek akıllı benim. ayrıca benim işim çok acil. emniyet şeridini ısrarla kullanmayan insanlar gördükçe ise içim parçalanıyor sevgili okur, lütfen kullanalım şeridi. ne olur kullanalım.

    -selektör yapmak;

    teori: yol istemek.

    gerçek: büyük anlamda gerçek manasında kullanılıyor fakat bi şeye değinmek istiyorum; şimdi malumun sevgili okur, istanbul'da çoğu zaman 4. vites, akan trafik filan ütopya. mesela soldan kopmuş gidiyorum, önümdeki araba ise önündeki arabayla güvenli takip mesafesi denilen o gavur icadı mesafeyi korumaya çalışıyor. rahat edemiyorum sevgili okur, çi denizim dalgalanıyor, çakralarım hep tıkanıyor, içimde bir şeyler ölüyor. o boşluk derhal dolmalı. ivedilikle selektörlere asılmak suretiyle öndeki arabaya musallat oluyorum ve yoldan çekilene kadar türlü şekilde uyarıyorum. adam yoldan çekiliyor, aynı ritüeli öndeki araba için yapmaya başlıyorum. trafik duracak raddeye gelene kadar bunu yapmazsam o gece uyku uyuyamıyorum. arada dikiz aynasından "nere gidicen amına koduğumunun çocuğu, nere gidicen? görmüyo musun trafiği?" der gibi reveranslar yapan sürücüler görüp çok üzülüyorum. sevgili okur, lütfen bilinçlenelim. trafikte hakkım bunları yapmak.

    şimdi de bazı kabuller;

    -minibüsler. ah o minibüsler ve şöförleri. neden en sevilen meslek grubu taksicilerdir anlamam. asıl sevgiye mahzar olan grup minibüsçülerdir bence. istanbul'daki yolların tamamı, minibüsçüler tarafından yaptırılmıştır sevgili okur. hepsinin hissesi var yollarda. minibüsler izin verdiği müddetçe yola girebilir, araç kullanabilir, trafikten istifade edebilirsin. o yüzden ne yaparlarsa yapsınlar, haklıdırlar. yeşil ışıkta yolcu için durup, arkasındaki insanların beklemesine neden olabilirler, çok normal. karşılıklı tek şerit git gel yolda 2 minibüs şöförü araçları yan yana durdurup hasbihal edebilirler, memleket meselesi konuşuyorlar. adam sana trafiği lütfetmiş, sen 2 dakika dayanamıyorsun. rica edicem.

    -kadın şöförler... trafiğe çıkan kadın şöför taciz edilmelidir sevgili okur. otomobil kullanmak o kadar karmaşık, o kadar zor bi şey ki sadece biz erkekler yapabiliriz. o kadar deli zor yani. kontak, vites, debriyaj, direksiyon, sonra hiç kaputunu açıp ne var bunun içinde demediğin motor filan inanılmaz zor. o yüzden kadın gördüğünde hemen taciz etmeli, sıkıştırmalı, korna çalmalı, arabanın cama telefon numaranı yapıştırmalısın. kadınlar bayılırlar bu hareketlere. hatta bi tane kadın arabayı durdurup tüm benliğimle seninim, al götür beni demişti bana. başkası kölem olmayı teklif etti, ben kabul etmedim. bakarsın sana da denk gelir benzeri.

    -sarı ışık diye bir şey yoktur. gerçi biraz düşündüm de kırmızı ışık da yoktur. belki turuncu.

    -şirket arabaları minibüslerin uzaktan akrabalarıdır. onları da sev, onları da say.

    yukarıdaki rehberden istifade ederek sen de istanbul'un cevval mi cevval şöförlerinden biri olabilirsin aga. bu kıyağımı unutmuyosun, kendine de çok iyi bakıyosun. arivederçi.

    ekleme: tamam taksiler de çok süper. oğlum o kadar seviyosanız bana söylemeyin, bi taksi çevirin ona söyleyin lan. hayret bi şey.
2243 entry daha
hesabın var mı? giriş yap