1 entry daha
  • rusçamı ve dahi farsçamı borçlu olduğum yöntem.

    orta seviyede kan ter içinde kalarak kendimi ifade etmeye çalıştığım rusçayla cebelleşirken, internette tanıştığım türkçe öğrenmek isteyen bir rusla rusçayı öğrendim. bir sene ara vermeden haftada 3-4 gün ders yaptık. sıfırdan türkçeye başlamış olan hanım kardeşimiz, "yanlız, burada küçük bir nüans var" kabilinden ileri düzey cümleleri rahatça kurmaya başladı. ingilizce bilmediği için, sıkıştığım zaman ingilizceye sığınamadım. her kavramı rusça ifade etmeye çalıştım. ünlü uyumundan, ünsüz yumuşamasına her bir konuyu anlatabilir hale geldim. ilk iki ders, avuçlarım terledi, kan ter içinde kaldım, ama sonra birden bire bir bariyeri aştığımı hissettim. konuşma korkumu yenmiş, konuşurken hata yapmaktan çekinmemeye başlamıştım.

    sonra bir kaç sene önce, ispanyolca öğrenmeye başladım. bir hafta on gün kadar uğraştım, hatta, utanmadan, sözlüğe ispanyolca ile ilgili ahkam keser modda bir entari bile yazdım. o sıralarda, farsça tercüman iranlı bir arkadaş dil takası teklif etti. ispanyolca kitabını attım. fars elifbasına başladım. ingilizcesi orta seviyenin üzerinde, kelime bilgisi daha da iyi olan bir arkadaştı. girift cümlelerde problemi vardı. makale çevirileri ile konuşma pratikleriyle bildiği, fakat bildiğini bilmediği ingilizcesini su yüzüne çıkardık. dinlediği şeyleri anlayabilir hale geldi. ben de sayesinde orta seviye farsça bilir bir adem olarak çok sevdiğim farsça şarkıları anlamaya başladım. farsça ana dili olduğu için düzgün bir telaffuz edindim. işim gereği, devamlı muhatap olduğum iranlılar, afganlar, dile fazla hakim olmadığım halde, telaffuzumun çok düzgün olduğunu, fasih bir tahran aksanıyla konuştuğumu defahatle ifade ettiler.

    imdi, iki ayrı kültürden iki ayrı insanın rahle-i tedrisinden geçmiş bir kardeşiniz olarak, naçizane tavsiyem, öğretme yetisine sahip, sıkılmayan ve kendisinden sıkılmayacağınız birini bulun. yaptığınız dersleri ciddiye alın, aksatmayın. skype görüşmelerini, çet kayıtlarını kaydedin.

    dile, gramere olduğu kadar hatta ondan da fazla, o dilin kültürüne yoğunlaşın. meşhur sanatçılar, filmler, çizgi filmler, kültürel olaylar. belli filmlerde söylenen kült sözler falan. şarkı, şiir falan ezberleyin o dilde. rusça dil sınavlarında, alla pugacheva şarkılarını aklımdan geçirerek bir dünya soru yanıtladım.

    eski zamanlarda, dil öğrenenler, o dile ait önemli bir eseri baştan sona ezberlermiş. ezberci eğitim kötüdür klişesi dil işin içine girdiğinde geçerliliğini yitirir. dil ezberdir. kelime bilgisinin matematik bir formülü yoktur, gramer yapısı ya da kelimelerdeki düzensiz yapıların da öyle. eski yunanca öğrenen birinin ilyadayı hatmettiğini düşünün. o kelimeler, ıstılahlar illaki kurduğu cümlelere bir zenginlik getirecektir.

    yazın, sıkılmayın. yazarak çalışın.

    ve en önemlisi, yapmakta olduğunuz şey, karşılıklı bir eylem olduğundan, aynı zamanda bir öğretmen olduğunuzu unutmayın. kendi dilinizi iyi bilin. o ders anlatacağınız konu için hazırlık yapın. muhatabınız,türkçe ile ilgili herhangi bir konuda, "bu niye böyle" dediğinde apışıp kalmayın.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap