5 entry daha
  • bugün zamanımın yüzde doksanını çalan bir düzenleme iddiasıdır.

    öncelikle belirtmek gerekir ki; bakanlığın söylediği şekilde üzerinde çalışılmış tam ve sağlam bir tasarı bulunmamaktadır, henüz üzerinde çalışılıyor ve adet olduğu üzere senede iki kez çalışma bakanı ortaya çıkıp; onu da yapacağız, bunu da yapacağız diyor ama yapılan hiç bir şey yok.

    genel hatlarıyla bildiğimiz kadarıyla söz konusu çalışma taşeronluk müessesesini kolaylaştıran ve güçlü olan işverenin lehine düzenlemelere ağırlık veren bir çalışmadır.

    taşeronluğun düzenlenme maksadı; dünya genelinde uygulandığı üzere, uzmanlık gerektiren işlerin işin ehli tarafından yapılmasıdır. bir işin taşerona verilebilmesi için; teknolojik nedenler bulunması, asıl işin ayrılabilir bir parçası olması ve işletmesel sebepler bulunması gerekmektedir. verimlilik bunlar arasında sayılsa da çok kabul gören bir görüş değildir.

    taşerona verilebilecek işler; yemek, güvenlik, sekreterya,nakliye gibi işin tamamlayıcı bir parçası olan işlerdir.

    uygulamada ise asıl işin taşeronluğa verildiğini görüyoruz ki işte bu durumda hukuka uygun olmayan ve muvazaalı (hileli) dediğimiz bir taşeronluk şekli oluyor.

    bunu da en çok belediyelerde görüyoruz. ibb sayfasına girdiğinizde iştirakleri görürsünüz, bu iştiraklerin hepsi taşeron şirketlerdir ama belediyeciliğin ayrılmaz parçası olan temizliği, çevre düzenlemesini, sosyal görevleri yaparlar. işte bu taşeronluklar tamamen kanuna aykırıdır.

    ve çalışma bakanının yaptığı açıklamaya göre artık asıl işler de taşerona verilecektir yani belediyeler gönüllerine göre bu işleri taşerona verebilecekler, bu taşeronların işçileri dava açtığında sorumlu olmayacaklardır.

    istanbul'da herkesin bildiği bir iett şoförlerinin maaş sorunu vardır, neden biliyor musunuz? çünkü o şoförler taşeron işçisi, otobüs belediyenindir. şoför taşeronun ve taşeron göstermelik de olsa her sene değişir ve her devir sözleşmesinde işçilerin önceki hakları hiç edilir.

    belediyelerin sürekli el değiştiren taşeronluk işlerinde insanların işçilik hakları hiç edilmekte, toplu işten çıkartmalar yaşanmakta ve çalışanlar hiç bir sosyal hakları bulunmaksızın çalışmaktadırlar.

    çalışma bakanının yaptığı açıklamadan ise bunların aynı şekilde devam edeceğini ancak yasallaşacağını anlıyoruz. ayrıca bu kurum resmileştirilerek, şu anda mevcut sistemin aksine asıl işverenle taşeron çalışanın bağı kesilecek, böylece zaten günübirlik ve limited şirket şeklinde kurulan taşeronluk şirketleri ile çalışanlar baş başa kalacak, dava açsalar dahi tahsili kabil olmayacaktır.

    kıdem tazminatı, yıllık izin ve ücretin korumasına gelince; bu açıklama çok komik çünkü taşeron işçileri ayrı bir kanuna tabi olmayıp 4857'ye tabidirler ve bu kanuna göre hem kıdem, hem yıllık izin hakları vardır hem de ücretler kanunen koruma altındadır. yerleşik yargıtay içtihatlarına göre işveren çalışanın ücretini 20 günden fazla olmamak üzere geç verebilir ancak bu durum süreklilik arz ederse çalışan kıdem ve ihbar tazminatını alarak işten ayrılabilir.

    bireysel kıdem tazminatı düzenlemesi de denen kıdem tazminatı fonuna ise hiç girmek istemiyorum, emeğini yıllarca işverene teslim eden çalışanın bu alacağını talep etmemesi halinde zaman aşımına uğratan bir sistemle ilgili konuşmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

    edit : evet, bilirkişiyim.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap