eleos

• eleos restoranın bulunduğu bina, istiklal asmalı mescit'te kumbaracı yokuşu'na girmeden hemen sağ tarafta. hidivyal palas adındaki bu yer oldukça eski ve güzel, apartmana girince bakımsızlığına üzülüyorsunuz.
  eleos bu eski binanın 2. katında bulunuyor.
  açık bir havada güneş batarken restorana girdiyseniz sizi muhtemelen gökyüzünün mavi ve kızıl tonları karşılayacaktır.
  ama eğer benim gibi yağmurlu bir akşamda oradaysanız muhtemelen çok dingin bir mavi ve gri ile karşılaşırsınız.
  öncelikle belirteyim, cuma ve cumartesi rezervasyonsuz yer bulmanız oldukça zor. rezervasyon yaptırırken de dikkat edin, beyoğlu şubesine gitmek isterken yeşilköy şubesinden rezervasyon yaptırmayın, telefonda sormuyorlar çünkü hangi şubemize diye.
  
  yüksek tavanlı, beyaz ve mavilere boyanmış, balık, kayık, deniz feneri biblolarıyla süslü, duvarda 10u 10 geçe durmuş kocaman saatiyle ferahlatıcı bir mekan içerisi.
  manzaradan da daha önce çokça bahsedilmiş, pek anlatmama gerek yok aslında. "cruise" gemilerinin yanaştığı kabataş sahil'den kız kulesiyle birlikte üsküdar salacak sahile kadar gören bir açıda restoran.
  sigara kullanmadığım için içerde oturmayı seçtim fakat balkon kısmı havadar ve manzarası daha güzel.
  ayrıca nispeten daha da sakin çünkü ses dağılıyor. buna nazaran iç kısımdaki salonda, eğer beyaz yakalı kızlı erkekli gruplar varsa, gürültüden kendi sesinizi duymuyorsunuz.
  ola ki gürültülü bir gruba denk gelmediniz, o zaman mekanda çalan yunan müziklerini duyabilirsiniz. ses de bangır bangır açık olmadığından keyfinize keyif katar.
  güzel, beyaz bir masa gösterir garson size, masalar oldukça ufaktır. siz yerleştikten hemen sonra bir sürü küçük meze tabağının olduğu tepsisiyle 2 garson gelir ve mezeleri seçmenizi ister.
  köpoğlu, tam layıkıyla yapılmasa da güzeldir.
  midye dolma içini lahana yaprağına sardıkları meze de güzel.
  ben peynir, patlıcan ve yeşillik sevdiğimden bu yönde seçimler yaptım.
  mezeler seçildikten sonra, limon suyu ve şekerle tatlı hale getirilmiş (tatlandırılmış değil) uzo ikram ediyorlar shot bardaklarında; arkasından da onların ikramı olan pazıya sarılmış hellim gibi birkaç meze geliyor.
  mezeleri genellikle lezzetli.
  bu arada, mezelere not olarak, sakın mezeye bir şey eklemelerini rica etmeyin, mezeyi bozabiliyorlar.
  mezelerini dışarıda yaptırdıkları duyumunu aldığım için, aslında mezenin hassas noktalarını bilmemelerini normal karşıladım.
  hafif kızarmış ekmek, nar ekşili zeytin yağıyla mısır ekmeği tabaklarını o küçük beyaz masaya sığdırmaya çalıştıktan sonra içeceğinizi seçebilirsiniz. gözlemlediğim kadarıyla genelde şarap seçiyor müdavimleri, fakat rakı da illa ki mevcut.
  bu arada, önünüze menü gelmiyor, bunu bilin ilk defa gidecekseniz. önceden menüsüne internetten bakın ya da garsondan yardım isteyin. zaten zavallı garson, o kadar çok anlatmış ki ezbere bağlamış, hızlı hızlı ve duygusuzca anlatıyor mezelerden başlayıp her şeyi. gülümseyip durdurmanız lazım, yoksa her gözünüzün değdiğini açıklayıp anlatası var.
  mezeler geldikten sonra uzun süre garson tarafından rahatsız edilmiyorsunuz. ara sıcak ve/veya ana yemek için bir saat kadar sonra yanınıza uğrayabiliyor. bu arada sürekli, rahatsız edilmeden, su ve buz servisi yapılıyor ya da biten meze tabaklarınız toplanıyor.
  ara sıcak olarak kalamar tavayı merak ediyordum. çok güzel, iştah açıcı bir sunumu var. bakır tavalarda baharatla kızartılmış iri kalamar dilimleri... tabi baharatı fazla kaçınca bir kokoreç hissiyatı da oluşmuyor değil.
  balıkla aramız pek iyi olmadığı için diğer deniz ürünlerinden yana tercihimi kullandım. kızarmış ahtapot, mantarlı karides güveç, fener balığı, balık kokoreç, balık pastırması gibi birçok ara sıcağı var.
  balık da mevsimine ya da o güne göre değişebiliyor çoğu balık restoranında olduğu gibi.
  tatlı olarak dondurmalı irmik ikramları var, irmik iyi kavrulmamış ve biraz lapa. tabi ikram olduğu için o kafayla gidiyor.
  eğer iyi bir hesap bırakacaksanız da güzel bir meyve tabağı geliyor, badem likörlü, buz üzerinde birkaç çeşit meyve.. yalnız sanırım o buzları değiştirmiyorlar, başka meyve kalıntıları da vardı buzlar arasında.
  hesaplar da orta üstü, belirteyim. kişi başı en az 100 lirayı gözden çıkarın balık da yerim derseniz.
  
  neyse efenim, her daim gidilecek bir yer değil. biraz para harcayayım, güzel bir yere gidip güzel bir şeyler yiyeyim, özel bir gün için bir yer seçeyim diyorsanız tercih sebebi. 6-8 kişilik şirket yemekleri için de uygun görünüyor.
  afiyetle.