6 entry daha
  • “çağdaş ölümün, kendini aşan ya da öteki değerlere ilişkin bir anlamı kalmamıştır artık. ölüm, doğal bir sürecin kaçınılmaz sonucundan başka bir şey değildir. olgular dünyasındaki sayısız olaylardan yalnızca biri. ama ölüm, tüm kavramlarımıza ve yaşamımızın anlamına öylesine aykırı bir olaydır ki, ilerleme ve gelişme felsefesi, (ozan scheler’in “nereden nereye” diye sorup soruşturduğu “ilerleme inancı”) bir büyücünün elindeki parayı yok etmesi gibi ölüm olayını sanki ortadan kaldırdığını sanıyor. çağdaş dünyadaki her şey ölüm sanki yokmuş gibi işler. kimse ona önem vermez: ölüm her yerde bastırılır. siyasi demeçlerde, reklamlardaki, ahlâk ve törenlerimize ilgili yayınlarda; hastaneler, eczaneler ve spor kulüplerince bize sunulan indirimli sağlık ve mutluluk programlarında ölümün adı bile anılmaz. oysa, neye el atsak orada ölümü buluruz. ve de bir aşama olmaktan vazgeçen ölüm, kendisine sunulan hiçbir şeyle doymayan kocaman ve obur bir kursak olarak çıkar karşımıza. sağlık, toplum sağlığı ve doğum denetimi, harika ilaçlar ve yapay besinler yüzyılı, polis devletlerinin ve toplama kamplarının, hiroşima’nın ve polis (öldürme) yetkilerinin de yüzyılı oldu. kimse ölümü, kendi ölümünü düşünmüyor (rilke’nin çağrısına uyan yok); çünkü kimse, kendine özgü bir hayat yaşamıyor artık. topluca yaşanılan bir hayatın meyvesi de topluca boğazlanma oluyor.”
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap