346 entry daha
  • orson welles, lanetine sahip şanssız müzisyen. med cezir albümü türk pop tarihinin ilk üçüne girer. o albümdeki her şarkı ayrı bir hikayeye, ayrı bir derinliğe sahiptir. tuana, kadınım, uçurtma bayramları, med cezir, beni bırakın ve geri kalan tüm şarkılar ayrı ayrı enfes şarkılardır. tabi bunda arka arkaya kaybettiğimiz onno tunç, uzay heparı'nın payı çok büyüktür. bu iki adamı bu kadar erken kaybetmeseydik (en azından kendi adıma hala türk pop müziği dinliyor olabilirdim) türk pop müziğinin bugün ki içler acısı rezil hali nispeten önlenebilirdi gibime geliyor. sözlerinden, altyapısına birbirinin karbon kopyası rezalat şarkılara dışarıda gittiğim bir mekanda,bir ev ziyaretinde, sağada solda denk gelsem bile katlanamıyorum inanın. yani bazen şarkılarda öyle sözler duyuyorum ki grup vitamin'in o güzel geyik şarkılarına rahmet okutur.

    levent yüksel bir çok kez söylemiştir. ben şarkıcı değil müzisyenim diye. müziğie aşık bu adam çevre baskısıyla albüm yapmıştır. ikinci albümü de nispeten (özellikle yas, karaağaç ve zalim) başarılı albümdür. ama ondan sonrası maalesef hep kayıptır. bunun sebebi de yüksel'in şarkı söylemekten ziyade müzik yapmaya tutkun olmasıdır. çoçukluğunda bu adamın med cezir albümüyle tanışan biri olarak o albümü sindire sindire yıllar boyu dinlediğim için kendimi şanslı hissederim hep. varsın levent yüksel'den payımıza bu düşsün.

    neyse, levent yüksel hayata hep farklı bir yerden tutunmuş insanların paydaşıdır benim için. tıpkı beşiktaş'ı tutmak gibi, tıpkı aylak adam'ı sevmek gibi. tıpkı ne kadar hırpalanırsa hırpalansın hep aynı mağrur sakinlikle gülümseyen insanlar gibi. her şeye rağmen gözlerinden ve kalbinden dürüstlüğü, merhameti, geçmiş yazların sarı sıcak neşesini, dostlarına, sevdiklerine karşı koşulsuz sadakati yitirmeyenlerin sessizce konuştuğu bir dil gibi.
435 entry daha
hesabın var mı? giriş yap