5666 entry daha
  • şunu görseniz ne olduğunu düşünürsünüz? ya da şunun?

    sizi bilmem ama ben şahsen yemek takımının bir parçası zannederdim, sosluk falan diye düşünürdüm. fakat nayır, bu incecik porselenden mamul, el boyaması, varaklı (yahut som gümüş) bourdaloue'lar (okunuşu "buğrdalu") işemek için tasarlanırmış. hastanelerdeki plastik ördeklerin anneannesi sayılır yani.

    "bu güzelim şeylere lazımlık muamelesi yapanlar ölsün" bile derdim de, ölmüşler zaten. sanırım en son 19. yüzyılda kullanılmışlar. malum, avrupa'nın zenginleşmesiyle birlikte kıyafetlerdeki debdebe, ihtişam artıyor, kadınların kıyafetleri kat kat kumaşlardan oluşmaya başlıyor. en meşhurları 17. yüzyıldan başlayıp 18. yüzyılda pik yapan, enine iki-üç metre genişliğinde (misal şu) yahut geriye bir metre uzunluğundaki etekleriyle (misal şu) fransız ve ingiliz elbiseleri. öyle ki kapılardan yan yan geçiyorsunuz (enine sığmıyor elbiseler eşiklere), kıçınızın üstüne yastık koyarak giydiğiniz elbiselerle ilgili "kadınlar centaur mu oldu?" esprileri yapılıyor. e bu elbiselerle oturup kalkmak bile dert, nerde kalmış oturup çişinizi yapacaksınız?

    bir başka dert, bunlar court kıyafetleri, tutup evde nakış işlerken, kasabada yürüyüş yaparken giymiyorsunuz tabii. saray'da veya saray ahalisiyle takıldığınız yerlerde giyiyorsunuz. e court'ta kralın huzurunda dikilirken "ben bir hacet gidereyim" demek de imkansız, o izin vermediği sürece saatlerce kabul salonlarında dikiliyorsunuz. (elçilere, şuna buna "bi çağrımla bunca süslü adamı-kadını buraya toplayıp saatlerce dikebiliyorum" havası basan kralın dekorusunuz yani) e haliyle çişiniz geliyor. bu süslü kaplar da hizmetçiniz tarafından getiriliyor, zaten o zaman donlar uzun, hatta paçalı olduğu için cinsel organ kısmı açık, yarık şekilde dikiliyorlar, böylece bu süslü kapları bacaklarınızın arasına sıkıştırıyor (herkesin içinde) ve işinizi görüp hizmetçinizin alıp boşaltmasını sağlayabiliyorsuuz. (yine herkesin içinde. ama o dönemki aristokrasi anlayışında zaten pek kişisel alan ayrımı yoktu. gerdekte de yatağın perdeleri çekilmişken aristokrat anne-babalarınız yatağınızın etrafında "işin tamamına ermesini" beklerken çene çalıyor, kart filan oynuyordu. kısaca buna alışkındınız.)

    bu kapların erkekler için kullanılan benzerleri de var tabii. kısaca ortalıkta işemek pek ayıp, gizli değil. eh, öylesine süslü elbiselerle fiyaka yapanların sade sade lazımlıklarla yetineceğini düşünmek de bizim saflığımız tabii, hizmetçinin elinde taşıdığı porselen ördeğin ne kadar süslü olduğu, ne kadar değerli bir porselenden yapıldığı bile muhtemelen bir dedikodu konusuyken...

    not: işbu entry'nin yazılmasına "çok acayipmiş bu yahu, yazsana şu başlığa" diyerekten vardevela vesile oldu.
36125 entry daha
hesabın var mı? giriş yap