1 entry daha
  • dilbilim alanında da kuramlar üretilmiştir. dil ile mizah acayip içli dışlı olmasına rağmen kuramsal olarak 1980lerden sonra açıklanmaya başlamıştır. mizaha dilbilimsel yaklaşımların çıkış noktası ilk entry’de belirttiğim incongruity yani zıtlık kuramıdır. mizahı dilbilimsel incelemek için ortada dil aracılığı ile üretilmiş bir şey olmak zorunda. o yüzden mizahı da kendi içinde ikiye ayırabiliriz. sözsel mizah (verbal humor) ve sözsel olmayan mizah (non – verbal humor). dilbilimsel mizah kuramları o yüzden verbal humor’dan beslenir. kuramın öncüleri victor raskin ve öğrencisi salvatore attado’dur.

    kuramda script/frame adı verilen ve türkçe’de şema olarak bilinen kavramlar vardır. bunlar bir nesne, hareket ya da olgu için kafanızda depoladığımız anlambilimsel (semantic) bilgilerdir. ne demek bu? şimdi ben “temel bir gün ….” diye söze başladığımda herkesin kafasında temel’den dolayı bir şema oluşacaktır. temel karadenizlidir, karadenizliler genelde yaptıkları saçma ve salakça hareketleriyle bilinirler vs. ben buraya ‘kuş’ yazınca okuyanın aklında ister istemez kuş ile anlamsal bütünlük oluşturan başka kavramlar canlanacaktır kanat gibi, uçmak gibi… hatta daha soyut olarak özgürlük, çapkın biriyseniz kuş öttü mü birader? ‘den penis veya ecevit’in güvercini bile canlanabilir.

    kuram (semantic script theory of humor ya da general theory of verbal humor) der ki: fıkrada ya da gülmece metninde canlanan bir şema punch line’da oluşan yeni şemayla zıtlık içinde olmalıdır. şuna bakalım:
    iki şey yıkar insanı: biri su biri sabun.

    burada tümcenin ilk bölümünü okuyan insan kafasında “yıkar” eyleminden “mahvetmek” ya da “birine zarar vermek” gibi anlamsal olarak ilişkili bir şema oluşturacaktır çünkü tümcenin gidişatına göre bir beklenti oluşturmuştur kafasında. ancak “su” ve “sabun” sözcüklerine geldiğinde ilk başta canlandırdığı şemadan başka bir şemaya daha ihtiyacı olduğunu anlayacak ve geri dönüp ilk oluşturduğu şemanın o olmadığını görecek. “yıkar”’da oluşturduğu şemayı “temizlemek” olarak yeniden yorumlayacaktır. en baştaki beklentileriyle de örtüşmediği için okuyan ters köşe olmuştur ve bu zıtlık onu eğlendirmiştir.

    bu da genel hatlarıyla dilbilimsel bir bakış açısıdır. semantics, pragmatics ve cognitive linguistics’den beslenir. bu kuram başlı başına neden gülüyoruz sorusunu cevaplayamaz ama en azından oturaklı bir kuramdır. mizahın elbette çok önemli sosyolojik ve psikolojik hatta antropolojik ayakları da vardır. günümüzde bunların hepsini kapsayan bir mizah kuramı oluşturmak neredeyse imkansıza yakın olduğu için disiplinler kendi bakış açısından yorumluyor olayı.
hesabın var mı? giriş yap