534 entry daha
  • ~~
    bu hayvanlar müslüman mı söylesene bebeğim
    şu öküz müslüman mı, bu sakallı sünepe?
    bir zalimin köpeği bak, allah'ı zikrediyor
    ~~

    korkuyorum. bunların yaptıklarını gördükçe, yapabileceklerini düşündükçe korkuyorum. belki de böylelikle onlara istedikleri şeyi vermiş oluyorum ama elimden korkmaktan başka bir şey gelmiyor.

    istanbul'da yaşıyorum. avrupa yakası'nda ve nispeten muhafazakar bir ilçede. bu muhafazakar semtte, kısmen münafık, kısmen kafir olarak yaşıyorum. annem, ablam, eniştem, dayılarım... bu insanların gözünde bir kafirim. ve diğer mahalle sakinlerinin gözünde bir münafık. tabii, onlar benim bir münafık olduğumu bilmiyorlar, fakat ben, onların gözünden ve onların inançlarından kendime baktığımda, sıfatımın ne olduğunu görüyorum: 11 yaşında kuran'ı arapça alfabeyle okumayı öğrenmiş, yakın çevresinin «hafız olacak bu çocuk» diyerek andığı, 15 yaşına kadar çoğu camide olmak üzere günde 4 vakit namazını kılan fakat ondan sonra zamanla dinden çıkıp bir mürted olan ve bu dinsizliğini "canını almayacaklar" ve "din tebliğine çalışmayacaklar" dışındakilere korkusundan açıklayamayan bir münafık!

    sonra hayal gücümü kullanıp kendimi şu anda ışid'in kontrol altında tuttuğu topraklara yerleştirmeye çalışıyorum. bunu ha deyince yapamıyorum. ancak yapmaya çalışabiliyorum. çünkü gözlerimin önüne o sarı coğrafyayı getirmeye kalkıştığım anda kulaklarıma bir «allahuekber!» nidasının sesi, burnuma ise bir şii'nin henüz kesilmiş boynundan damlayan kanların metalik kokusu ulaşıyor. yutkunuyorum. istanbul'da, avrupa yakası'nda, muhafazakar bir semtte yaşamakta olduğum geliyor hatırıma. ama bu rahatlamama kafi gelmiyor: çünkü istanbul'da, avrupa yakası'nda, bu muhafazakar semtte, ıraklı ve suriyeli münafıkların ve kafirlerin kafalarını kesip onları bir spor malzemesi olarak kullanan ve kucaklarında kesilmiş insan kafaları tuttukları halde gülümseyerek fotoğraf çektiren/çektirebilen tiplere fazlasıyla benzeyen, yani çember sakallı, takkeli, cüppeli insanlarla bir arada yaşadığımı da hatırlıyorum. sabah olduğunda ekmek almak için sokağa çıkmam gerektiğini, fırına giden yol üzerinde ışid militanı-vari bir görünümde olan en az 2-3 kişiyle göz göze geleceğimi ve gözlerimi kaçırırken sanki son kez yutkunuyormuşum gibi yutkunacağımı da biliyorum. ve içim ürperiyor. ve dizlerim titriyor. ve soğuk soğuk terliyorum.

    bir umut, «gerçek islam bu değil» diyenleri getiriyorum aklıma. şu deli dünyada en sevdiğim insanları, yani benim gibi kafirleri lanetlemesi için allah'a dua eden ışid militanlarını lanetlemesi için allah'a dua ettiklerini bildiğim annem, ablam, anneannem ve çoğu arkadaşım gibi müslümanları anımsıyorum. entry'nin başında "törer bambosu patlaka" adlı şiirinden alıntı yaptığım ah muhsin ünlü'yü ve onun "hakk"tan önce "hak"ın yanında olan duruşunu hatırlıyorum. o adam ki, bir müslümandı; mavi marmara'nın yanında olduğu gibi 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi'nde de barikat arkasında, benim gibi nice gayrimüslimin yanında duran bir müslümandı. tüm bu müslümanları hatırlıyorum ve bu insanlar, benim —varsa öyle bir tanım— bir "müslümanofobik" olmama engel oluyorlar. fakat islam'daki ve kuran'daki kötülük potansiyelinden korkmama, eylemlerini bu dine ve bu kitaba dayandıran ışid gibi topluluklardan korkmama, yani günbegün artan bir hızla islamofobikleşmeme engel olamıyorlar.

    evet, ışid'den korkuyorum. evet, orta doğu'nun kıyısında, bir "mürted" olarak yaşıyor olmaktan korkuyorum. allah'tan değil ama allah'tan korkanlardan korkuyorum. "enfal 39"dan ve "bakara 193"ten korkuyorum. tıpkı ibadet olarak münafık/kafir kafası kesen ışid militanları gibi yan odada uyuyan dünyalar iyisi annemin de, kendini 2 yaşındaki oğluna adamış dünyalar iyisi ablamın da inandığı bir peygamber olan muhammed'in mürted'ler hakkında söylediği söylenen sözlerinden korkuyorum.

    eğer tüm bu anlattıklarım beni bir "islamofobik" yapıyorsa, evet, ben islam'dan korkuyorum. şu dünyada en sevdiğim insanlar birer müslüman olsalar da, ben islam'dan korkuyorum. ve bu "islamofobik" kimliğimle, kendilerini islamofobi'yle savaşmaya adamış müslümanlardan yalnızca şunu istiyorum:

    bir kez olsun kendinizi, allah'a inanmayan insanların allah'a inanan insanlar tarafından katledildiği bir coğrafyada allah'a inanmayan bir insan olarak hayal edin. bir kez olsun, yalnızca bir kez olsun, inandığınız tüm o kitaplara, onlara inanmayan bir insanın gözüyle bakmayı deneyin.

    umarım bunları bir an evvel yaparsınız. umarım bunları bir an evvel yaparsınız ve görürsünüz ki, bu coğrafya için gerçek kötülük, gerçek tehlike, gerçek tehdit benim gibi "islamofobik" gayrimüslimlerden değil, "din tamamen allah'ın oluncaya kadar" savaşmaya yemin etmiş din kardeşlerinizden geliyor. umarım siz bunları bir an evvel görürsünüz ve ben de siz bunları görürken sizi görebilirim.

    aksi takdirde, bunları yazan "islamofobik", kafası gövdesinden allah için ayrılmış bir "islamofobik" olacak.
1607 entry daha
hesabın var mı? giriş yap