22 entry daha
  • bilimsel kaynaklarla yapacak bir şeyin yoksa hakikaten yabancı dilin bi anlamı yok ya. valla bak. yabancılarla bir iletişimin yoksa da gerek yok.

    (bkz: #37815290)

    aşağılayarak söylemiyorum ama biraz acıyarak söylüyorum, teyzeler vardır ya hani, 18 yaşında evlendirmişler, çılgıncasına güzel baklava, mantı filan açar evde. ergen yılları apartmandan kızlarla çekirdek çitleyip dönemin popüler jönüne aşık olarak geçmiştir, televizyonun üstüne dantel örter.

    benim babaannem de böyle. dedemi kaybettiğimizden beri bazı şeyler açığa çıkmaya başladı. mesela babaannemin hayatında hiç toplu taşıma aracına binmemiş olması gibi. 79 yıl ankara'nın göbeğinde yaşa sen, hiç tek başına bir yerden bir yere gitmemiş ol. geçenlerde bodrum'dan feribota bindirip datça'ya yolladık amcamın yanına, biz buradan onu oturttuk, datça'da amcam feribottan alacak. 1 saat tek başına yol gidecek ama. hem de bi şehirden başka şehre. hayatında ilk defa. biz koltuğuna oturtup okuması için gazetesini verip, yanında oturan gence emanet ettik, "tamam ben teyzenin bavuluna yardım ederim" filan dedi, sağolsun. yine de biz feribottan inerken bi panikledi. o kadar hayat deneyimi yok bu kadının.

    70 sene aynı evde oturmuş, 70 sene aynı yemekleri yapmış, 70 senedir aynı arkadaşları var, kapısının önünde bir bakallı var, ben çocukken de ordan tadelle alınırdı, hala aynı adamdan tadelle alınıyor. saçını blendaxla yıkıyor. nerden buluyor blendax'ı bilmiyorum. kendi yaşıtı, kendisi gibi aynı apartmanda yaşlanmış arkadaşları var, onlarla bir birlerine kahveye gidip geliyorlar, arada apartmanın arkasındaki bahçeye çıkıyorlar. bu kadın 20 yaşında da bunu yapmış, 30 yaşında da, 50 yaşında da, ömrü olursa 80-90 yaşında da bunu yapacak. ankara demek bile onun için evinin karşısındaki bakkala gidip gelmek demek. "istanbul çok kalabalıkmış, çok trafik varmış, burda o kadar yok" derken, eviyle bakkal arasındaki sokağı kast ediyor.

    işte yabancı dil bilmemek bu kadının hayatını yaşamak demek. yabancı dil bilmeyi de, önce kızılay'ı filan görmek, sonra istanbul'u görmek, sonra türkiye'yi, sonra avrupa'yı, amerika'yı, hindistan'ı, çin'i görmek, aya nasıl gidildiğini, mars'a nasıl gidildiğini okumak anlamak ile kıyaslanabilir.

    ama tabi kendi hayatınızdan ve tam gözünüzün önünde olan şeyden farklı birşeyi bilme ihtiyacı hissetmiyorsanız, yabancı dil bilmeye gerek yok.
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap