928 entry daha
  • sakince yazmaya çalışacağım.
    ben 2002 yılında 10 yaşında bir çocuktum. bu yüzden 12 yıl öncesini sadece rakamlarla karşılaştırabilirim sizlere. ama rica ediyorum, o zamanlarda aklı kemale ermiş yazarlar hayatlarındaki değişimleri bir de bize farklı bakış açısı ile yazsın.
    elektrik mühendisliği öğrencisiyim ben. hayatımın hiçbir döneminde borsa ya da ekonomi ile ilgilenmedim. sıradan vatandaşım yani. devam edelim.

    2002 yılında enflasyon verilerine bakalım öncelikle:
    tüfe : tüketici fiyat endeksinin kısaltılmış hali.
    nasıl hesaplanır ?
    halkın genel olarak kullandığı ürünler üzerinden yapılan hesaptır.
    elmanın, ekmeğin, domatesin... fiyatları alınır. o yıl kaç para ediyosa hesaplanır. 90 çıksın misal.
    bir de ertesi dönem hesaplanır aynı malzemeler. o dönem de 100 çıktı mesela.
    diyolar ki bu yıl tüfe: 0,9 çıktı.
    dikkat ettiyseniz sendikalar, hükümet ile görüşmeye gittiklerinde bu verileri masaya koyuyorlar.
    şimdi diyeceksiniz ki bu sepette neler var ?

    ekmek yok
    peynir yok
    salça yok
    margarin yok
    o yok bu yok ne var lan it! diyenleri duyar gibiyim.

    o çok sevdiğiniz hükumet sizin bunları kullandığını düşünüyor:
    hortum, yaş pasta, antep fıstığı, leblebi, madlen çikolata, ruj, oje,fanila, iç çamaşırı, cam,musluk, kilit, tül perde, soba borusu, böcek ilacı, çalı süpürge, gündelikçi kadın ücreti, enjektör, yara bandı, gözlük camı, patinaj zinciri, oto pastası, pinpon topu, lego, flüt, spor toto, milli piyango, hamam ücreti, ahtapot (kalamar), karides, balık yumurtası
    (havyar), mermer, kireçtaşı,zımpara, yem, ciklet, ispirto, çuval, sütyen, külot, kereste, cd-kaset,kimyasal maddeler, gübre, barut, dinamit, lastik eldiven, cam yünü, tuğla, alçı, teneke kutu, fişek,oto jantı, korna, elektrik sayacı, tencere, çöp sepeti, ampul, pil, tornavida, kum, dikenli tel, dikiş makinesi, matkap ucu, kadın bağı, kiremit, yapıştırıcılar, mürekkep, kolonya, serum,demir, bakır var.

    ne demek istiyorum ?
    tabi ki listedeki ürünlerin kullanım oranları eşit değil. ama peynirin, ekmeğin fiyatı yapılan zamlar da gerçekle hiç eşit değil. bu yüzden, bu şekilde hesaplanmış enflasyon verilerine bakmak açıkçası bana biraz mantıksız geliyor.

    2002 yılının temmuz ayında çeyrek altının fiyatı 28,50 tl.
    2002 yılınını temmuz ayına ait asgari ücret rakamı ise 184,251 tl
    yani bir asgari ücretli maaşıyla 6,46 tane çeyrek altın alabiliyor.

    yarın seçim var. gelin 1 gün öncesinden bahsedelim. yani, bugün!
    çeyrek altının fiyatı 157 tl.
    net asgari ücret 891 tl tl
    yani bir asgari ücretli maaşıyla 5,67 tane çeyrek altın alabiliyor.

    %12, 23 zarardasın güzel kardeşim.
    zenginleştiğin falan yok kardeşim, fakirleşiyorsun.
    her şeyi %12 daha az alıyorsun.
    peyniri %12 daha az alıyorsun
    zeytini %12 daha az alıyorsun.
    çayı %12 daha az alıyorsun.
    şekeri %12 daha az alıyorsun
    yumurtayı %12 daha az alıyorsun
    çiçek yağını %12 daha az alıyorsun
    zeytin yağını %12 daha az alıyorsun
    makarnayı %12 daha az alıyorsun
    helvayı %12 daha az alıyorsun
    balı %12 daha az alıyorsun
    reçeli %12 daha az alıyorsun
    kahveyi %12 daha az alıyorsun
    ekmeği %12 daha az alıyorsun
    margarini %12 daha az alıyorsun
    salçayı %12 daha az alıyorsun
    sucuğu %12 daha az alıyorsun
    eti %12 daha az alıyorsun
    sütü %12 daha az alıyorsun
    pirinci %12 daha az alıyorsun
    mercimeği %12 daha az alıyorsun
    nohutu %12 daha az alıyorsun
    kuru fasulyeyi %12 daha az alıyorsun
    unu %12 daha az alıyorsun
    bebe bisküvisini %12 daha az alıyorsun
    meyve suyunu %12 daha az alıyorsun
    sigarayı %12 daha az alıyorsun
    deterjanı %12 daha az alıyorsun
    çocuk bezini %12 daha az alıyorsun
    piknik tüpünü %12 daha az alıyorsun
    doğal gazı %12 daha az kullanıyorsun
    elektriği %12 daha az kullanıyorsun
    suyu %12 daha az kullanıyorsun
    telefonu %12 daha az kullanıyorsun
    sebzeyi %12 daha az alıyorsun
    meyveyi %12 daha az alıyorsun.

    edit: 92'li doğumlu olmama takılmış millet. pezevenk herif, sen 22 yaşındayken dünya sikime diyip ricky martin dinlemiş olabilirsin. bu durum benim de senin gibi olmamı gerektirmez. bir gerçeği bilmek için illa ona şahit olmak da gerekmez.verecek düzgünce cevabın varsa yaz da adam gibi okuyup bilgilenelim öbür türlü tatava yapma. gelelim o gerizekalı argümanı olan enflasyon sepetine. aranızda bir tek ben ekmek, peynir, zeytin yiyorum sanırım. aranızda bir tek ben elektrik, doğal gaz kullanıyorum. yıllardır bu şekilde hesaplanıyor olması bunun doğruluğunu ispatlamaz sadece bu yöntemin uzun süredir kullanıldığını gösterir bizlere. kaldı ki ben yazı da belirttim dedim ki;
    tabi ki listedeki ürünlerin kullanım oranları eşit değil. bu yüzden, bu şekilde hesaplanmış enflasyon verilerine bakmak açıkçası bana biraz mantıksız geliyor. bu enflasyon için açıklamam.

    gelelim altın olayına: kimse ağlayıp zırlamasın. bu zamana kadar borsayla ilgilenmedik dediysek ot geldik saman gittik demedik. altının fiyatını belirleyen şeyin enflasyon olduğunu hepimiz gayet biliyoruz.
    (altın fiyatındaki değişimin uzun vadede enflasyonla paralel olduğunu söylemeye çalışıyorum)
    altın, uzun vadeli yatırımda paranızı enflasyona karşı koruyan bir şey. bir nevi alım gücünüzü sabitler. bu yüzden altın kıyası gerçeği yansıtmakta. bunu götümden falan da uydurmuyorum. ekonomi bilgisine güvendiğim insanlar da bunu destekler nitelikte şeyler söylüyor.

    edit2: ot beyinli herif anlamıyorsun beni. diyorum ki uzun vadede altın fiyatının enflasyonla paralel olarak artış gösterdiğini söylemeye çalışıyorum. gerekirse 2 kere, 3 kere oku bu cümleyi. ayrıca o a ülkesininden ucuza alıp b ülkesine satma sahtekarlığı babadan oğula nesil galiba. reza sarrafın yaptığı da tam olarak bu zaten. ülkenin kanını emmeye gelince hepinizin aklı bir çalışıyo. bak nasıl da buldun yolunu.
2405 entry daha
hesabın var mı? giriş yap