484 entry daha
  • sosyal bilimler enstitüsü insanı katil edebilecek bir öğrenci işlerine sahiptir.

    dün basit bir yüksek lisans ön kaydına evrak teslim etme için tam 8 saat -yazıyla "sekiz"!- bekledim.

    aslında ilk cuma günü gitmiştim iki programa kayıt için. titiz insanım, yayınladıkları rehberdeki kurallara tamı tamına, harfi harfine uygun olarak tüm belgeleri hazırladım. hemen teslim edip çıkmak derdim, beklemek herkesi sıkar malum. sabah vakti gittim. sıra müthiş ağır ilerliyor. 44 numara yandı. sonra ben sıramı aldım, baktım: 188! yazıyla, yüz seksen sekiz! öğlen nihayet sıram geldi. memur bey dedi ki, rehberde yazmıyormuş ama bundan sonra artık belgelerden ikişer nüsha getirilecekmiş. herkesin vızır vızır fotokopi çektirmeye çalışması o yüzdenmiş meğer. yani iki programa girerken her belgeden dört tane getirilmesi gerek. o yüzden belgeleri çiftlemek için bir programa başvurup diğerini de sonraki kayıt gününe, yani düne, bırakmaya zorlandım. zira fotoğrafı o an çoğaltmak namümkündü. bu arada hangi akılla yüksek lisansa kayıt için sadece 2 gün -yazıyla iki!- verilir ki?

    neyse düne gelelim. kalabalık olacağını bildiğim için saat tam 10'da oradaydım. düğmeye bastım ve 296 geldi! yazıyla iki yüz doksan altı! ve ancak saat 6'da girip kaydımı yapabildim, sinir, stres, uykusuzluk, tedirginlik içinde. on yaş yaşlandım anasını satayım. ve saat 5'te bitmesi gereken kayıtları akşam 8'de bitirebildiler. bir 400 kişi kadar da, normalde kayıt alınmaması gereken yarına kaldı.

    kardeşim, her sene başvuran öğrenci aşağı yukarı aynı olur. bu ne biçim plansızlık, sorumsuzluk, insana değer vermezlik? insanlar abartısız on saat bekletirilir mi, resmen işkence yahu! kayıt süresini eşek gibi uzatmak zorunda kalacağınıza baştan dokuz eylül'ün yaptığı gibi on gün falan yapsanıza? daha kazanmadan nefret ettirdiniz lan!
368 entry daha
hesabın var mı? giriş yap