4 entry daha
  • mert tünay hakkında yazdığı yazı ile (dili ve üslubu çirkinlik ötesi) ötekileştirmenin ve aşağılamanın dibine vuran kişi.

    söyledik gene söyleyelim.

    erkeklerin kadınlara yaptığını sen mert'e yapmışsın. afferin! ve mert sadece senin dilin ve üslubun yüzünden feminist bir kadından nefret edebilir. bir kadına sana duyduğu nefretten ötürü saygısızlık ya da fiziksel şiddet uygulayabilir. çünkü "senin feminist tavrın" insan kazanmayı değil; itin götüne sokmayı amaçlayan bir ötekileştirmeden ibaret.

    işte o çirkin yazısı:

    mert tünay’a mektup / beren azizi
    ağu 15, 14 • hal'bu'ki
    sevgili mert tünay,

    duydum ki içindeki post-modern namus bekçisini pro-feminist erkek sanıp mahallenin bakkallarına mektuplar yazıyormuşsun! (haklısın karıştırmakla zira ikisi arasında çoğu zaman bir fark yok.)

    “şort, mini etek bıdı bıdı giyen kadınlar teşhirci değildir.” kıvamında bir şeyler yazmışsın. peki, pardon hangi kadınlar teşhirci? peki, pardon tacizci bir adama güya ders verirken sizlerin ilk savı neden taciz ettikleri kadının “aslında masum” olduğu üzerinedir?

    “amca o kadın mini etek giydi diye sen onu teşhirci mi sandın; ama o teşhirci değil ki, taciz etme. biraz bekle birazdan teşhirci gelince onu taciz edersin.” demek olmuyor da ne demek oluyor bu?

    velev ki teşhirciyim!
    velev ki bazı hoş erkeklerin ilgisini çekmek için teşhir ediyorum kendimi!

    sana mı düştü benim askılı elbisemi, mini eteğimi masumlaştırmak?

    ikincisi, merhaba ben ara ara istiklal’de kahkahalarla yürüyen sarhoş kızım; ama sanırım sen beni kurttan kaçan, şeker şeker evine dönmek isteyen kırmızı başlıklı kızla karıştırdın.

    arzularımı, tutkularımı, bazı geceler aynı siz erkekler gibi “hovardalığa” çıkabileceğimi nasıl hiçe sayabilirsin? üstelik bunu bir tacizciye “yapma kardeşim, o kızlar aslında öyle değiller.” diye açıklama yaparken yazıyorsun!

    velev ki önümüze gelene “veriyoruz”!
    velev ki kız kıza çıkıp hepimiz kolumuzda bir erkekle eve dönüyoruz!
    velev ki bazen de bir kızla eve dönüyoruz!

    “kız kıza eve dönüyorlar…” derken? kız kıza… ha ha ha! biz bazen kız kıza da hiç “masum olmayan” şeyler yapabiliyoruz!

    yan apartmandaki evine erkek çağıran kadını da aynı çelişik ve kadın düşmanı dil ile sözüm ona savunmuşsun. demişsin ki o kadın evine gelen her erkekle mutfak tezgahı üstünde tepinmiyor. sana ne! beni böyle savunma! beni “ama o orospu değil masum!” diye savunma! pardon ama kimseyi masumiyetimiz konusunda ikna etmek zorunda değiliz, “masum” olmak zorunda da değiliz. masumiyetimizi “kadın cinselliği” üzerinden kurmayı kesin! (hiç kurmayın mümkünse!)

    hep aynı hikaye!

    sen şimdi bakkal amcadan kendini farklı sanıyorsun ya! ah ah ah…

    kahkaha atan bir kadın olarak asıl sen neşemi bozuyorsun! sen! o modernizm sonrası süper-man olma hayalinle asıl sen benim neşemi kaçırıyorsun! kadınları önemseyen mektuplar yazma romantizminde ben yokum!

    tacizci bir adama “…ama o kadın bir orospu değil ki!” denmez! post-modern namus bekçisi arkadaşım!

    velev ki orospuyuz!
    kadınlar çiçek, orospular böcek değildir!
    kadınlar kadındır. çiçekler çiçektir. böcekler böcektir. orospular orospudur. bisikletler de bisiklettir mesela ve taciz hiçbiri için haklı görülemez; çünkü taciz hep haksızdır!

    bir de o mektubunu bitirirken demişsin ki:
    “kadınlara nasıl bakarsan bak onlar da sana öyle bakar!”
    pardon biz ayna mıyız? boy aynası mıyız?
    ne ekerseniz onu biçtiğiniz tarlalarınız mıyız?
    neyiz biz sahi?
    sizden bağımsız bir varlığımız var mı?
    kadının adı var mı sahi?

    beren azizi

    (mert tünay’ın yazısını şu linkten okuyabilirsiniz: http://mtunay.tumblr.com/…ki-amcan-n-hazin-hikayesi )
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap