• ulan hala anlayamıyorum bu insanları. dışarda kocaman bir dünya gürül gürül akarken kendilerini bir eve kapatıp, bir yığın insanın problemini, derdini, tasasını çekmek nedir arkadaş. nasıl bir psikolojiyle yapar ki insan bunu? derdin mi yoktu, hayatın o kadar mı sıkıcıydı? amacın neydi arkadaş. çocuklar olur, okul giderleri, tek başınayken kolayca ödediğin faturaların üçe beşe katlanması, her allahın günü eşinin derdini tasasını nereden baksan bir otuz yıl çekmek. sadece onla kalsa iyi, bir de onun akrabalarının salakça davranışları, dedikoduları. mutlaka eve para getirmen gerektiği için 20-30 yıl her sabah uyanıp işe gitmek zorunda olmak.

    yemin ederim düşündükçe başıma ağrılar giriyor. bir insan kendine nasıl bu zulmü reva görür. sırtına çantasını alıp istediği yere gitmek, istediği yerde yaşamak, istemediği bir yaşamı varsa on dakikada değiştirmek elindeyken neden tüm hatları önceden çizilmiş sıkıcı bir yaşamı tercih eder insan. şimdilik henüz o psikolojiyi anlayamıyorum. sanırım ilerde bir gün anlarım, belki de genlerimizde vardır bu ve birgün ansızın pat diye ortaya çıkacaktır. du bakalım.

    edit: ya arkadaş asıl sorun biriyle hayatı paylaşmak değil ki. asıl sorun bunu evlilik adlı devlet tapusuna bağlayıp hayat boyu bu sıkıntıları çekmek için imza atmadaki duygu durumunun anlaşılamaması. evlenmek cidden çok sıkıcı değil mi lan, yapılabilecek milyonlarca farklı şey varken.
42 entry daha
hesabın var mı? giriş yap