kezbanlık

• yıllardır öyle olduğumu iddia ettiğim halde, gördüklerimden sonra alakam olmadığını anladığım hadise.
  kezbanlar; çok kiloluyken ezik bir karakterken, kilo verince kendilerini kral ilan edip herkesi aşağılamaya başlar. başka kızların başarıları, işleri, kıyafetleri, yaptıklarından yani dedikodudan başka yaşama sebepleri yoktur. bir dedikodu için saatlerce yol gidebilir, dakikalarca telefon görüşmesi yapabilirler. adeta yaşama sebepleri budur. seks yaptığı adamlarla neler yaptığını en ince ayrıntısına kadar birbirlerine anlatırlar. anlatmayanlara da "kendini namuslu sanıyor" diye laf sokarlar. sevgilileri ile birlikte çok cool(!) bir ilişkileri olduğunu söylerler ama ilk fırsatta mesajlarını, aramalarını kurcalamaktan geri kalmazlar. sabah uyandıklarında ilk işleri sevgilisinin eski sevgililerini ve sevmediği hatunları her mecradan stalk etmektir. dudak büzerek poz verirler ama bunu yapan sevmediği bi hatunsa aptal ilan ederler. hayatındaki adama ne kadar aşık olduğunu anlatır ama sorsanız eski sevgililerinin şu an ne yaptığını her ayrıntısına kadar bilirler. hoşlandıkları adam başka bir kadından hoşlanırsa, kadını orospu ilan ederler "niye beni değil de onu sikmek istiyor" diye günlerce düşünürler. ilişki yaşamak yerine strateji oyunu oynamayı tercih ederler. tekmeyi yiyince "amaaan zaten sıkılmıştım" diye kendilerini savunurlar. ayrılınca kendilerini sokaklara atar, ona buna verir sonra barışınca "sensiz günlerim ölüm gibi geçti" derler. ünlü olmak için yapmayacakları şey yoktur. ünlü birinin altına yatmayı çok büyük başarı olarak görürler. kaslı erkekler en büyük zaaflarıdır. koca götlerine, göbeklerine bakmadan peşlerinden koşarlar. kaslı erkek görünce salyalarını nereye sileceklerini şaşırırlar. kuyruk acıları hiç geçmez. aylar geçse de sevmedikleri insanları stalklayıp laf sokacak kadar enerjileri vardır.
  etrafımda ne kadar çok kezban varmış dedim ya. vay arkadaş.