6 entry daha
  • "bugün hali hazırdaki akp kitlesi üç ana kategorinin toplamından oluşuyor.

    ilki; gerçekten de cumhuriyet ile hesaplaşmayı bir yaşam biçimi haline getirmiş olanlar. bu kesim aynı zamanda iktidar olanaklarının memnun ediciliğini de kullanmakta hiçbir beis görmüyorlar.

    ikinci kesim; kökeni ne olursa olsun iktidarın nimetlerinden faydalanmayı her zaman için bir yaşam biçimi haline getirmiş olanlar. akp’nin yandaşlara kamu kaynaklarını peşkeş çekerken ve kurduğu baskıcı iktidar üzerinden yandaşlarına bugüne dek açılmayan yeni sermaye birikim kapılarını açarken, bunun nimetlerinden faydalanan bu kesim akp içinde en çok “kraldan çok kralcı” olan kesim. bunlar dar bir çıkar grubunun ötesinde, akp’nin özenle paylaştırdığı kaynakları tırtıklamaya çalışan ve işin tuhaf tarafı giderek de genişleyen bir kesim.

    üçüncü kesimi ise, ülkeye “hizmet”i, garibana” pohpoh”u ve istikrara “tapınma”yı doğru ve kaçınılmaz tercih olarak gören birbirinden farklı kökene sahip ilginç bir bileşim oluşturuyor. her biri, akp iktidarında kendinden olan bir şeyler görüyor.

    açıkçası, bu yalınlıkta bakıldığında ilk kesimi tereddütsüz karşı-devrimci, ikinci kesimi etkisizleştirilmesi\çökertilmesi gerekenler ve üçüncüyü de “hedef kitle” olarak görmek gerekir. oysa, içinden geçtiğimiz süreç bu tür bir yalınlıkla bakmayı tehlikeli kılmaktadır.

    chp içindeki tartışmaların da bu yönde evrilmesi tam da bu nedenle çıkışsızdır. chp içindeki her iki yönelim, yani empati kurulması gerekir diyerek toplumdaki gericileşmeye çanak tutanlar ile, asıl akp ye kaptırdığımız şu % 40’ı hedefleyelim diyenlerin içine girdiği münazara tiyatrosu sadece seyirliktir.

    ülkemizde siyasetin oturduğu zeminde, içinden geçtğimiz “yağmurlu günler” nedeniyle tam bir kayma yaşanmaktadır. dolu yağsa. eni konu oramız buramız yaralanır, biz de yaralarımızı tedavi eder yolumuza bakarız. karlı günlerde, kar yağınca ne tür bir değişim yaşandığını bilir ona göre önlemlerimizi alır, uyum sağlarız. yağmurlu günlerde ise, kah her şeyi sürükleyip götüren kontrolsüz bir sel taşkınlığı, kah sinsice ve ahmak ıslatan bir uyutuculuk vardır. size “yağmurlu günler” için daha açık bir tasvir; hastası için elinden geleni yapıp onu acısından belki de ölümünden kurtaran doktorun yüzüne bakıp “allah başbakanımızdan razı olsun” denildiği günler bu günler.

    yağmurun yağıp bitmesini beklemek ve evimize çekilmekten başka çaremizin olmadığı bir siyaset tarzını benimsemediğimize göre, siyasetin şekillendiği zemini yeniden yükseltmenin zamanıdır demektir. işin “tuhaf” tarafı da burada zaten. gökten düşen üç elma da bize düştü aslında; insanlığın\ülkemizin tarihsel kazanımlarının korunması, topluma ve insana hizmet, ezilenlerin sömürüsüne\itibarsızlığına son…"

    http://haber.sol.org.tr/…mi-ugur-islek-haberi-96235
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap