12838 entry daha
  • uğraşmaya , yazmaya , vakit harcamaya değmez bir camianın mensubusunuz ama utanmadan (utanamadı) beşiktaş'a laf atıyorsunuz. madem laf atıyorsunuz bari yazalım da öğrenin bir işe yarasın. iyice anlayın diye maddeler halinde yazıyorum ;

    desibel konusu:

    bahse konu rekor genel bilinenin aksine liverpool maçında ve organize olarak değil 18 eylül 2005 beşiktaş fenerbahçe maçında spotane olarak beşiktaş 1-0 gerideyken "kartal gol gol gol" tezahüratı ile kırılmıştır. burada linki de verilmiş. burada da yazan arkadaşlar olmuş ama yanlış bilgiler de var. mesela yeni açıkla organize olarak kırıldığı falan yazılmış alakası yok. (bkz: #19653344) tamamen alt-üst organizasyonuydu. ben bunları linkten öğrenmedim o maç esnasında kapalının ortasında olanlardan biriyim. ama bilmeyen arkadaşlar doğrusunu öğrensin. sanırım yeni açık organizasyonu diyen arkadaş liverpool maçı ile karıştırıyor.

    liverpool maçı konusunu da açıklayalım;

    24 ekim 2007 beşiktaş liverpool maçına kadar dale boca tezahüratı sadece kapalı alt - üst arasında yapılırdı. o maç esnasında alen abi'nin talimatıyla yeni açık davet edildi ve ortaya şu muhteşem görüntüler çıktı. görüntü o kadar güzel , ses o kadar yoğundu ki insanlar rekoru bu maç ile ilişkilendirdiler. fark etmezdi bizim için çünkü her iki tezahürat da tamamen anlık tamamen beşiktaş aşkı ile yapılmıştı. burada donanımhaberde açılmış bir konu var. konu açılış tarihi 26 eylül 2005. bu da rekorun hangi tarihte kırıldığının kanıtı için yeterli olur sanırım.

    bu ön bilgilendirmeden sonra bu gereksiz camialarının yaptıklarına gelecek olursak;

    "anne benim niye desibel rekorum" yok diye ağlamaların ardından rekor kırmak için çalışmalar başlar. sonrasında "haydi beyler rekor kırıyoruz" diyerek 131 db'ye ulaşılır. (bu görseli paylaşınca kaynak sabah zanneden bir camiaya laf atmaya çalışıyoruz bu arada) rekoru kırdık diye sevinilir.

    sonuçta gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş hesabı rekor falan yalan olur. zaten çakma organizasyonlarla kalpten gelen tezahüratın samimiyet ve büyüklüğüne nasıl erişebilirler ?

    şike konusu;

    bize şikeci demeden önce gsli arkadaşları şöyle bir yakın geçmişe götürüyorum ;

    (bkz: 24 mayıs 1987 malatyaspor beşiktaş maçı)
    (bkz: 7 haziran 1987 galatasaray eskişehirspor maçı)

    şu iki maç bile türkiye ile şikeyi kimin tanıştırdığını anlatmaya yeterli. malatya'ya giden doğanlardan , es-es maçının hakeminden, maç içinde yaşananlardan utanmayan tertemiz(!) bir camiadan bahsediyoruz. ankaragücü konusuna girmiyorum bile.
    şike yaptığı iddia edilen bir maçı penaltılarla kazanan takım vs farklı kazanması gereken maçı 8-0 kazanan takım.

    mühendis oktay gibi bir trajedinin kahramanı olan, tamamen başarıya endeksli , zoru görünce kaçan ,olimpiyatta 30 liraya kombine satarken bile tribünleri bomboş olan, vergi kaçıran, cezalı oyuncusunu başka forma ile oynatan , tribünde besteleri sahada şampiyonlukları çalan bir camia nasıl oluyor da tertemiz beşiktaş'a laf edebiliyor insan gerçekten hayret ediyor.

    bu başlığı yalan yanlış bilgilerle kirleteceğinize önce gidip karanlık, yaratıcılık ve özgünlükten uzak, çalmak veya taklit etmek üzerine ihtisas yapmış tarihinizi öğrenin.
43300 entry daha
hesabın var mı? giriş yap