7 entry daha
  • "insanlar yağmur altında da aynı idiler, hiç değişmemişlerdi. yollar, sokaklar boyunca gidip geliyorlardı. her zaman ki gibi çeşit çeşit, boy boydular. kısaları, uzunları, acelecileri, sakinleri, sıkıntıdan patlayanları, işsiz güçsüzleri, avareleri…
    hepsi birbirine benziyordu. güneş altında nasıllarsa öyle idiler. gene acele adımlarla işlerine koşuşuyorlardı; gene elleri ceplerinde, dudaklarında gelişigüzel bir ıslıkla, ağır ağır hiç telaş etmeden kaldırımlar boyunca dolaşıp duruyorlardı…
    yağmur insanların kayıtsızlığına karşı ara sıra isyan ediyor, şiddetleniyor, bir iki şimşekle dişlerini gıcırdatıyordu. bütün bu arzusuz, aşksız insanlar ahmak ıslatanı can sıkıntılarına karşı bir silah gibi kullanabilmek fırsatını ele geçirmiş bulunmanın verdiği sevinçle göğüslerini yağmur rüzgarına vermiş, kollarını sallıya sallıya ilerliyorlardı…"

    (bkz: oktay akbal)
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap