3 entry daha
  • ünivdeki bir hocamdan güzel bir tanesini dinlemiştim:

    insanoğlu henüz yaratılmamış. dert tanrısı dertli dertli yeryüzünü dolaşırken toprak ananın evini görmüş. gelmişken toprak anayı ziyaret etmiş. sohbet falan derken dert tanrısı "toprak ana biliyorsun çok dertliyim. eğer müsaden olursa topraklarınla, çamurunla vakit geçireyim" demiş. toprak ana bonkördür. uygun usullerle kendisinden bir şey dileyene bereketini esirgemezmiş. dert tanrısına müsade etmiş...

    dert tanrısı toprak, çamur falan derken bu malzemeyle insan heykeli yapmış. o sırada oradan geçen zeus bu ilginç ama mükemmel sanat eseri için "bu benim de çok hoşuma gitti. ben buna ruhumdan üfleyeyim de can bulsun" diyerek insanoğluna can vermiş.

    3 tanrı, meydana gelen insanoğlunu o kadar çok sevmişler ki aralarında hemen mülkiyet kavgası çıkmış. insanoğlunu paylaşamamışlar.

    zaman tanrısını hakem seçerek karar vermesini istemişler. zaman tanrısı üçünü de dinlemeye başlamış.

    toprak ananın iddiası: bu meydana gelen eser benim malzememden yapılmıştır. dert tanrısının ve zeusun katkılarını yadsıyamam. ama ana madde benim olduğu için insanoğlunun bana verilmesi daha uygun düşer.

    dert tanrısının iddiası: toprak ananın malzemelerini kullandığım doğrudur. ama onu bir eser haline getirerek daha önce hiç görülmemiş bir eser meydana getirdim. bu eserin el emeği de fikri de bana aittir. zeusun da bu esere can vermesiyle bunun kıymetinin arttığını kabul ediyorum. ancak ben böyle bir şey meydana getirmeseydim ne toprak ananın malzemesi böyle bir şahesere dönüşecekti ne de zeus ona ruh verecekti. ınsanoğlunun mülkiyetinin bana verilmesi daha uygun olur.

    zeusun iddiası: toprak ananın malzemesinden, dert tanrısının hünerinden meydana gelen bu şeyin kıymetinin katlanmasına benim ona verdiğim ruh neden olmuştur. bu sebeple insanoğlunun mülkiyetinin bana verilmesi daha uygun olur...

    zaman tanrısı karar vermek için zaman ister. ortada mevcut bir eserde izaleyi şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası var. ancak müddeabih(dava konusu) bölünebilir bir şey değil. karar vermek icin uzun bir zaman düşünür. madem hakim seçildi hak dağıtmaktan da imtina edemez.
    en sonunda bir sonuca varır.
    tarafları çağırır ve hükmünü tefhim eder.

    gereği düşünüldü:

    1-ben zaman tanrısı olarak insan oğluna bir vade biçiyorum.

    2-insanoğlunun bu vadesi bitince bedeni toprak anaya ruhu da zeusa ait olacaktır.

    3-insanoğlu bu vadeye kadar dert tanrısının malıdır.
    kesin olarak karar verildi.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap