beşiktaş

• 6 kasım 2014 beşiktaş fk partizan maçı'nı kazanarak uefa kulüpler sıralamasında 5 takımı birden geride bırakmış ve 62. sıraya yükselmiştir. bu 5 takım (levante, anzhi, real betis, newcastle, fenerbahçe) bu sezon avrupa kupaları'nda yarışmadıklarından tekrar beşiktaş'ı geçme şansları yok.
  
  şu an için güncel sıralamayı verdikten sonra analizimizi yapalım:
  (renklendirilmiş takımlar bu sezon avrupa kupaları'nda halen aktif)
  
  48- málaga cf..............39.7
  49- fc salzburg............38.9
  50- paok thessaloniki....38.5
  51- celtic....................38.0
  52- spartak moscow.....36.3
  53- as roma................36.3
  54- racing genk............36.1
  55- apoel nicosia..........35.4
  56- vfb stuttgart...........35.1
  57- bate borisov...........35.0
  58- dnipro...................34.9
  59- lille osc..................34.6
  60- trabzonspor...........34.2
  61- fiorentina...............33.8
  62- besiktas.................31.2
  63- levante ud..............30.7
  64- anzhi.....................30.3
  65- real betis................29.7
  66- sparta praha...........29.7
  67- newcastle united......29.7
  
  içerisinde bulunduğumuz 2014/15 sezonuna 66. sırada başlamıştı beşiktaşımız. yani şampiyonlar ligi ve avrupa ligi kuraları çekilirken önümüzde tam 65 takım vardı.
  
  2015/16 sezonu ile hayırlısıyla vodafone arena'ya geçerek gelir kalemlerini ve prestijini iyice artırmış, bir çoğu tam 3 sezon birbiriyle oynama tecrübesi edinmiş takım oyuncuları, güçlenmiş ve profesyonelleşmiş bir yönetim ve yerel dinamikleri iyice içselleştirmiş bir slaven biliç faktörü ile beşiktaşımız'ın altın çağlarına dönüş yapma potansiyelini görmek -en azından bence- zor değil.
  
  bu senaryoda en önemli motivasyon kaynaklarından biri, deyim yerindeyse camiayı bir kat daha tutkulu şekilde bütünleyecek kızıl elma, birkaç sezon içerisinde avrupa'da sürekli başarı hatta bir final olmalıdır. bunun için de kuralara seri başı veya mümkün olan en iyi torbalardan girebilmek yaşamsal değerdedir.
  
  örnekse şampiyonlar ligi ön elemelerinde seri başı olan bir beşiktaş, arsenal gibi dünyanın en önde gelen 10 takımından biriyle hemen sezon başında oynamak durumunda kalmayacaktır. yine şampiyonlar ligi gruplarına son torbadan değil de, en azından üçüncü torbadan girebilen bir beşiktaş, son torbadan malmö-apoel veya maribor gibi 2 maçta 6 puan çıkarabileceği bir takımı yakalayarak en azından avrupa ligi'ne devamı garantileyebileceği gibi, ilk 2 için de yarışacağı rakip sayısını 3'ten 2'ye indirmiş olacaktır. avrupa ligi'ne birinci torbadan girmek paok-rio ave-rijeka şeklinde bir gruba, dolayısıyla içeride dışarıda her maça favori çıkabileceğimiz, bol galibiyetle bol puan toplayabileceğimiz maçlar oynayabilmemize imkan verecektir. kolay kura bol puanı, bol puan da kolay kurayı getirecek olumlu bir döngüye götürecektir bizi. kura avantajı başarıya, başarı da avantaj ve güce konsolide olacaktır tekrar.
  
  1990-1991-1992 şampiyonluklarını alarak ilgili 5 yılı domine eden kadromuzun belki de tek uktesidir camiamıza yaşatamadıkları avrupa kupaları zaferleri. artık bunun vakti geldi ve hazırız.
  
  tekrar günümüze dönelim ve olasılıkları, şansları ele alalım.
  
  bu sezon için uefa kulüpler sıralamasındaki kızıl elmamızın ilk 55'e yükselmek olduğunu düşünmekteydim ancak gelinen nokta aleni bir şekilde ilk 50 için takımımıza göz kırpıyor. bu sıralamaya 66'dan başlayıp 50'de kapatmak gerçekten çok büyük bir ilerleme olacaktır. belki de ilk 100 içerisinde 16 basamak birden atlayabilen iki veya üç takımdan biri olacaktır beşiktaşımız. neden önemli ilk 50? bu sezon avrupa ligi'nde birinci torba kapılarını en son 50. ile (kopenhag) kapadı. şampiyonlar ligi'nde üçüncü torba için ilk 50 yetmeyecek olsa da ön elemelerde seri başı olmak ve sonraki sezon ilk 40'a girerek torba atlayabilmek için çok değerli bir durak.
  
  bunun için neler gerekiyor? bir bakalım.
  
  yukarıdaki listede görebileceğiniz üzere, önümüzdeki 14 takımdan 4 tanesi bu sezon avrupa'da yok:
  
  48- malaga.......39.7
  52- s.moscow...36.3
  54- genk..........36.1
  56- stuttgart.....35.1
  
  bu sezon bittiğinde 50. basamakta olmak istiyorsak, bu 4 takımı geçmemiz şart gibi. mevcut puanımızın 31.2 olduğunu düşürsek, 2 galibiyet ve 1 beraberlik daha alırsak malaga haricindeki üçlüyü alt ediyoruz. fikstüre de bakarsak bunun zor olacağını sanmıyorum. bu arada not düşelim belki biliyor olsanız da, uefa kulüpler sıralamasında galibiyete 2, beraberliğe 1 puan veriliyor.
  
  peki malaga'yı nasıl geçeriz? 4 galibiyetle. rasyonalize edersek; asteras ve tottenham maçlarını kazanıp, son 32 ve son 16 turlarını da toplamda en 2 galibiyet çıkararak geride bırakırsak ve de çeyrek final görürsek, bu gerçekleşir. etti mi sıra 58.
  
  sıralamada üzerimizde bulunan, halen yarışan 10 takıma bakalım o halde. bunlardan da 8 tanesini geçebilir miyiz?
  
  49- fc salzburg......38.9
  50- paok...............38.5
  51- celtic..............38.0
  53- as roma..........36.3
  55- apoel nicosia....35.4
  57- bate borisov.....35.0
  58- dnipro.............34.9
  59- lille osc............34.6
  60- trabzonspor.....34.2
  61- fiorentina.........33.8
  
  bu 10 takımdan avrupa ligi'nde bulunan 7 tanesinden 3'ü elenecek gibi görünüyor: dnipro, lille ve paok.
  bunlardan en fazla puanı bulunan paok'u geçebilmek için 7 puan fark yapmalıyız selanikliler'e. bu da 3 galibiyet ve 1 beraberlik fazla almak demek onlardan. bunu yapmamamız sürpriz olur. etti mi sıra 55.
  
  avrupa ligi'ndeki diğer 4'lü ise turlayacak; salzburg, celtic, trabzonspor ve fiorentina.
  burada şansımızdan şöyle bir yardım bekleyebiliriz: gruplardan çıkar çıkmaz bizden puan olarak en uzaktaki salzburg (38.9) veya celtic (38.0) ile eşleşip onları saf dışı bırakmak kaymaklı ekmek kadayıfı olur. zira puan toplamaya devam edecek bu 2'liyi başka türlü geçebilmek için yarı final filan oynamamız gerek. trabzonspor (34.2) ve fiorentina (33.8) ile ise bizi 1 galibiyet ve 1 beraberliklik farklar ayırıyor, geçmememiz için bir neden yok. gerçekçi bir bakış açısıyla bu dörtlüden herhangi ikisini geçeceğimizi hesaplıyorum. etti mi sıra 53.
  
  aktif listedeki 10 takımdan geriye kalan 3'ü ise şampiyonar ligi'nde şu an: roma, apoel ve bate.
  apoel grup sonuncusu, roma ve bate ise sonuncudan sadece 2'şer puan öndeler ve sonuncuyla maçları var: roma-manchester city; athletic bilbao-bate. ve ne şanstır ki görüleceği gibi kağıt üzerinde şimdiki sonuncular bizim rakipler roma ve bate'den güçlüler. yani üçünün birden elenip gitmesi gayet olası. en iyi durumdakileri roma ile aramızda 2 galibiyet ve 1 beraberlik fark var, grup sonuncusu olurlarsa onları da diğer ikisini de çok rahat geçeriz. herkes okusun üflesin, bi yetim sevindirsin, birşeyler yapsın. şu maçlar çok kritik:
  
  cska moskova-roma
  roma-manchester city
  bate-porto
  athletic-bate
  apoel-barcelona
  ajax-apoel
  
  evet, şu 6 maçta skorlar roma-bate-apoel şer üçlüsünün aleyhine olsun beyler lütfen herkes göreve. geçtiğimiz sezon konuşa konuşa liverpool'u şampiyonluktan ettik, bunu da başarabiliriz. şayet bu kemgözlü 3'lü de sonuncu olup yitip giderse etti mi sıra 50.
  
  son 3 sezonda 2 kez uefa tarafından avrupa hakkı elinen alınmış beşiktaş, yarışmaya dönüşünün ilk senesinde 16 sıra birden atlayarak ilk 50'ye giriyor ve sonraki sezonlar için kızıl elması olması gereken ilk 30 için güç topluyor, füze için rampayı hazırlıyor, mermiyi namluya sürüyor.
  
  istikrar işte orada başlayacak. ilk 30'daki bir beşiktaş her sezon şampiyonlar ligi veya avrupa ligi farketmez, gruplardan rahatça çıkmak için gereken avantaja erişmiş olacaktır. sonrasında da ya çeyrek final ve ötesini yapmalıdır veya kapısından dönmelidir. istikrar budur.