5 entry daha
  • insan haklarından ve özgürlükten söz edilen bir çağda epey ilkel kalan bir ceza türü.

    hapis cezasının temel mantığına bakarsak, suçlunun dört duvar arasına kapatılarak bir daha suç işlemesinin önlenmesinin amaçlandığını görürüz. bunun etkili bir rehabilitasyon yöntemi olduğu düşüncesi uzun yıllar kabul görmüştür. ancak yıllar süren hapis cezaları suçluları rehabilite edemediği gibi, hem suçluların ömründen yıllarını çalarak yaşam hakkının rehin alınmasına, hem de suçlunun ruh sağlığının yıpranması gibi çeşitli psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. işte bu hem insan hakkı ihlali, hem de etik bir sorundur.

    adli psikoloji diye bir psikoloji dalı işte bu sorunlara çözüm olması için geliştirilmiştir. adli psikoloji genç bir bilim dalı olup, kabaca suçluyu suça iten davranışların nedenlerini ve bu davranışları bertaraf etme yollarını araştırmaktadır. buna dayanarak şahsen, yıllar süren bir hapis cezasının yerine adli psikologlar gözetiminde uygulanacak olan sıkı bir psikoterapi sürecinin hem suçluyu suçtan uzak tutma konusunda daha başarılı olacağını, hem de suçlunun toplumdan soyutlanmasının getireceği psikolojik sorunları ve hukuki yolla suçlunun yaşam hakkına kast edilmesi gibi etik sorunları engelleyeceğini düşünüyorum.

    sonuç olarak, suçluların suça karışmasını önlemenin ve suç rehabilitasyonunun tek yolunun hapis cezası olmadığının artık anlaşılması ve adli psikolojiye daha çok önem verilmesi gerekiyor.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap