4 entry daha
  • doğu mitolojisinde, tanrılık iddiasında olan şeddad bin âd'ın yemen dolaylarında kurduğu; ağaçlık, akarsuların çağladığı, çiçek bahçeli köşklerin bulunduğu yapay bir cennete olarak betimlenen yere denir.

    bir kıssaya göre; hûd peygamber zamanında âd kavminin reisi olan ve hûd peygambere inanmayan şeddâd bin âd’ın;

    “yâ hûd! senin ilahın o dünyada yaptığı cennetle öğünürse, ben de bu dünyada bir cennet yapayım ki, onun cennetinden daha şâhâne olsun” diyerek dünya servetini dökerek yaptırdığı bir bahçe olarak bilinir.

    (bkz: http://www.filozof.net/…ad-kimdir-ne-demektir-.html)

    kuran'da fecr suresi içinde; "yüksek sütunlar sahibi irem" olarak geçer.

    (bkz: http://www.turkcekuran.net/89-fecr-suresi/)

    irem bağı, içmek için bir araya gelenlerin tercihleri olarak içki konulu yazılan divan şiirlerinde de kullanılmıştır. nef'i tarafından yazılan bahar kasidesinde ise şöyle geçer:

    "erdi yine ürd-i behişt, oldu hevâ anber-sirişt
    alem behişt-ender-bihişt, her kûşe bir bağ-ı irem"

    günümüz türkçesi ile;

    "yine nisan ayı geldi; hava anber kokularına büründü.
    âlem cennet içinde cennet oldu. her köşe bir irem bahçesine döndü". anlamındadır.

    (bkz: https://aliok.wordpress.com/…-kasidesi-eski-alfabe/)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap