irem bağı
-
doğu mitolojisinde, tanrılık iddiasında olan şeddad bin âd'ın yemen dolaylarında kurduğu; ağaçlık, akarsuların çağladığı, çiçek bahçeli köşklerin bulunduğu yapay bir cennete olarak betimlenen yere denir.
bir kıssaya göre; hûd peygamber zamanında âd kavminin reisi olan ve hûd peygambere inanmayan şeddâd bin âd’ın;
“yâ hûd! senin ilahın o dünyada yaptığı cennetle öğünürse, ben de bu dünyada bir cennet yapayım ki, onun cennetinden daha şâhâne olsun” diyerek dünya servetini dökerek yaptırdığı bir bahçe olarak bilinir.
(bkz: http://www.filozof.net/…ad-kimdir-ne-demektir-.html)
kuran'da fecr suresi içinde; "yüksek sütunlar sahibi irem" olarak geçer.
(bkz: http://www.turkcekuran.net/89-fecr-suresi/)
irem bağı, içmek için bir araya gelenlerin tercihleri olarak içki konulu yazılan divan şiirlerinde de kullanılmıştır. nef'i tarafından yazılan bahar kasidesinde ise şöyle geçer:
"erdi yine ürd-i behişt, oldu hevâ anber-sirişt
alem behişt-ender-bihişt, her kûşe bir bağ-ı irem"
günümüz türkçesi ile;
"yine nisan ayı geldi; hava anber kokularına büründü.
âlem cennet içinde cennet oldu. her köşe bir irem bahçesine döndü". anlamındadır.
(bkz: https://aliok.wordpress.com/…-kasidesi-eski-alfabe/)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap