347 entry daha
  • haftasonu milano'dan ucuz tren bulup (merak edenler icin soyleyeyim 25 euro) baskenti zurih'e gittim. ( *baskenti bern'mis. zurih degilmis. ben baska ulkeye gitmisim. benim cahilligim. neyse bizim kafa hala mesaj ile uyarmak yerine, laf sokup digerlerini eglendirmek bazli calistigi icin durum normal. gerisini okumadan da alt entry'lere devam edebilirsiniz. ) cumartesi gecesi kalmali, pazar da dondum.

    zurih oldukca guzel bir sehir. avrupa baskentlerine kiyasla cok oyle gezilecek yeri olmasa da o dunya cesit luks saat dukkanlarinin bulundugu cadde, nehir ve gol kenarinda iki tur ile guzel zaman gecirilebiliyor. 2 gun hatta 1 gun bile yeterli.

    neyse konumuz zurih degil. simdi efem bu isvicreliler'in vay vize vay pasaport konusunda titiz olduklarini duymustum. normalde kara yoluyla avrupa'da schengen ulkesi nereye gitsen hop nereye gidiyon birader demezler. ama bunlar oyle degilmis.

    yaklasik 5 senedir ıtalya'da yasiyorum. oturma iznim zaten bana schengen ulkelerinde gezme hakkini veriyor. ısvicre ab uyesi olmasa bile schengen ulkesi oldugu icin bu oturma izni ile giris cikis sikinti degil. ama ben bunlarin paranoyakligini duydugum icin ne olur ne olmaz diye yanimda pasaportumu da goturdum.

    zurih'e gidisimde herhangi bir kontrol olmadi fakat donus yolunda trende 3 tane mavi uniformali, uzerlerinde sinir polisi yazan elemanlar trende kontrole basladi. kontrol de tamamen secmece tiplere. yani arap, afrikali, cinli bir de temel'e.

    3-4 koltuk onumde oturan afrikali arkadasin cantasindaki ayakkabisina kadar baktilar. butun kimlikler falan filan. sonra birsey bulamadilar, ki adam tamamen legal yollarla gelmis, baskalarina sardilar. bu sefer hedefteki 4 cinlinin olusturdugu uzak dogu grubuydu. onlar da butun evraklari gosterdiler ve hic bir sorun cikmadi.

    benim koltuga yaklasirken diger yolculara soyle tepeden bi baktilar ve es gectiler ( cunku onlar avrupali aileler ve suc isleme olasiklari yok) ve sakalli esmer beni gorunce elbette dokumanlar dedi. ben de ilk olarak oturma iznimi, ikinci olarak da dunya ulkesi, asyanin parlayan yildizi, ak-saray'i ile yeri gogu titreten turkiyemin pasaportunu verdim eline.

    turk pasaportunu gordugu an polisin gozleri acildi, sayfalar arasinda gezinirken diger ikisi de aninda cantami istedi. o ikisi bir yandan cantami ararken pasaporta bakan polis bana dondu ve "nifis" dedi. dedim efendim? "nifis" dedi pasaportu gosterip bir yandan da eliyle kucuk kare isareti yapiyordu. o an anladim ki istedigi "nufus cuzdaniymis". dedim "nufus cuzdani buralarda gecmiyor diye yanima almadim".

    lan amk 5 italya ve 1 fransa olmak uzere 6 senedir avrupa'dayim. bunun yanisira sayisiz kez turkiye'ye girdim ciktim. turkiye'de dahil bi allahin kulu benden nufus cuzdani istemedi geldi elin isvicre polisi istedi. allah'tan olmamasini cok problem yapmadi ve tamam dedi ve bir sikinti olmadan yoluma devam ettim. ama isvicre polisinin nufuz cuzdani istemesi de... insan gercekten hayret ediyor.

    bizim pasaportun degersizligine uzulmemek elde degil. ekranlara cikip vay milli geliri arttirdik, dunya ulkesi olduk, o benden ozur diledi, yok havalaalani yapiyoruz diye bizi cekemiyorlar diye halki kandiran cakma dunya liderine inanlar, olur da isvicre'ye gidecek olursaniz nufus cuzdanlarinizi da getirin. isler tv'nin gostedigi gibi degil...
1067 entry daha
hesabın var mı? giriş yap