ersun yanal

• türk futbolcusunun alt yapı eksikliği bilinen bir gerçek. alt yapı eğitiminin en çok fark ettiği konu da pozisyon bilgisi. mesela bülent korkmaz ve alpay özalan ikilisi türkiye tarihinin en iyi defans ikilisiydi değil mi? neden? biri en verimli çağında yurt dışına gitti, diğeri popescu gibi bir pozisyon bilgisi madeniyle çalıştı. hatta bülent'in zamanında "popescu gelene kadar ben nerede duracağımı bilmiyormuşum" gibi bir demeci de var yanlış hatırlamıyorsam. bu bile, onların diğerleri arasından sıyrılmasına yetti.
  
  bütün bunların ersun yanal'la ne alakası var? biri "süper ligin bug'ını bulmuş" dedi de, oradan geldi aklıma. gol nasıl atılır? ancak rakibin hatasıyla... peki insan ne zaman en kolay hata yapar? baskı altındayken. işte ersun yanal da bunu yapıyor. rakibi sürekli baskı altında tutuyor. rakibin defansında da, 5+3+1 sağolsun(!), en az iki ya da üç tane alt yapısı zayıf türk futbolcu bulunuyor. e bu durumda da yeterli baskıyı oluşturunca da birilerinin eli ayağı birbirine dolanıyor.
  
  demirkol'un o muhteşem bir şey bulmuş gibi lanse ettiği "kaos futbolu" da bu işte. yüksek tempo, yüksek baskı... oyun setleri yerine rakibin üzerine kabus gibi çökme, doğaçlama... bu futbolun antitezi yok mu? var. sakin kalıp kontralarla vuracaksın rakibi. real'in zamanında galatasaray'a yaptığı gibi. ama işte biraz sendelersen de, real'e bile 5-5-5-5-5 diye bağırtırlar adamı 15 dakikada.
  
  ersun yanal'ın oyunu o nedenle terim'in felsefesine oldukça yatkındır. terim'den farkı, ersun yanal daha az duygusaldır. o bilgisayar analizleri falan hep bu yüksek tempoyu kaldırabilecek futbolcuların belirlenmesi ve takibi içindir. terim de elbette oyuncuları takip ediyordur. galatasaray'a ve milli takıma scott piri'yi tatil yapsın diye getirmedi. ama deyim yerindeyse "adamın gözüne bakarak" aldığı kararlar da var terim'in. terim bu nedenle futbolcuların moralini ve motivasyonunu da rahatlıkla kontrol edebiliyor. o nedenle beraber çalıştığı her futbolcu "terim farklı" diyor. oysa ersun yanal'la oyun planları çok benzer...
  
  terim'in 6 lig şampiyonluğu görmesi, ersun yanal'ın fenerbahçe'yle yaşadığı geçen seneki rahat şampiyonluğu ve trabzon'a gelir gelmez fark yaratması falan tesadüf değil yani. ersun yanal bunu yapabileceğini gençler'de, manisa'da hatta ilk trabzon deneyiminde göstermişti ama; tecrübesizliği yüzünden neticelendiremedi. geçen sezonki performansının ardından futbol kamuoyunda çok büyük bir saygının haklı sahibi oldu. bu ona soyunma odasında karizma da kattı. trabzon'a bu kadar çabuk etki etmesinin sebebi de bu aslında.
  
  kendisinin sayesinde trabzon devre arasından sonra şimdi olduğundan daha da tehlikeli bir takım olacaktır. bu adamın işine ahbap-çavuş ilişkileri sonucunda karışılmazsa sadece trabzonu değil, türk futbolunu güzel günler bekliyor.