5 entry daha
  • o sanat hayatıyla ilgili hatıramı hemen anlatayım:

    12-13 yaşındaydım. tekirdağ'daki köyümüze gitmiştik de dönerken silivri'ye uğradık akrabaları ziyaret etmek için. sonra kim olduğunu hiç hatırlamadığım insanlarla (uzaktan akraba) bir araya geldik tesadüf eseri. tutturdular bize gidelim diye. neymiş efendim, evde hülya avşar diye isim koyduları bir kedileri varmış. bildiğin kedi. hülya avşar'ın "sen benim canım, sen kara sevdalım" derken poposunu salladığı sahne vardır ya, işte hayvan da ayyynen onun gibi yapıyormuş çok acayip bi şeymiş aman görmemiz lazımmış falan öf çok sıkılmıştım o insanların yanında. neyse biz gittik, bembeyaz güzel bir kedi var, harbiden yerde sürünür gibi ilerliyor, bir yandan da götünü sallıyor. hayvanı kısırlaştırmamışlar, düpedüz hantırdıyor yavrucak, olay bundan ibaret.

    işte bu. hülya avşar'ın sanat hayatı deyince aklıma yemin ederim o kedi ve acı içinde halıya sürttürmesi geliyor.
171 entry daha
hesabın var mı? giriş yap