997 entry daha
  • diktatör olsam en çok kullanacağım araç din olurdu.

    başlangıç maaliyeti yok, kanıt göstermene gerek yok, denetlenemez, sorgulanamaz, yorumlamaya açıktır. itiraz edebilecek herkes toplum tarafından çoktan sindirilmiştir.

    bu şartlar altında yapmanız gereken tek şey yaptıklarınızı din adına yaptığınız illüzyonunu korumaktır. bu öylesine güçlü bir kalkandır ki aynı dine mensup olduğu halde tamamen zıt şeyler yapan iki kişi aynı anda dini lider olarak kabul görebilir.

    biri kadınların elini tutmak haramdır derken
    biri porno yıldızlarını karşısına oturtup cilveleşebilir.

    kimse çıkıp ikisinden birini seçmez. din adına yapılıyorsa ve bu yapılan basit mantık örgüsüne göre sağlamsa geri kalanını sorgulama gereği görülmez. allah size şah damarınızdan yakındır diyen bir din nasıl oluyorsa sürekli araya aracı girmesine engel olamaz.

    zira dinin bir diğer güzel tarafı umut etme ihtiyacını, ki bu gerçek bir ihtiyaçtır, doyurabiliyor olmasıdır. zor bir hayatı olan insanı din olmayan bir dünyada zapt etmek imkansızdır. islamda bunun istisnası (ki hurafe olduğunu söyleyen de var) ebu zerr'dir. "karnı açken kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim" dediği için sanırım günümüzde pek dillendirilmez.

    sözün özü iddia ettikleri benim için sıradışı olsa da din harika bir enstrüman. evreni yaratan kişi ben olsam insanlığa son gönderdiğim kitapta değineceğim konular kesinlikle erkeklerin ilgisini çekecek para, hakimiyet ve seksten fazlası olurdu.

    bir kez olsun dna demeden atp demeden, antimadde, nükleer füzyon, pulsar demeden duramazdım. yanlış anlaşılmasın kesinlikle rencide etmek değil amacım. oturup tanrı olmak nasıl bir şey düşününce benim yetersiz aklım böyle şeylere kayıyor. yoksa inanç, inançtır.

    koskoca evreni yaratıp bize 13.7 milyar yıl sonra dağlardan ovalardan seksten miras paylaşımından savaşlardan bahseden bir yaratıcının bizden çok fazla şey beklemediğini görüp üzülüyorum hatta. üstelik bu son kitap. "bilmeniz gerekenler bunlar ne haliniz varsa görün." denilmiş gibi hissediyorum.

    bir ümit transgenik epigenetik chimera çalışacaktık biz halbuki. anlayacak anlatacak barışı bulacaktık. bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek kadar günahtır diyebilecek kadar yarattıklarını seven bir yaratıcı. nasıl olur da seks yapan bir kadının taşlanarak acılar içinde öldürülmesini de isteyebilir anlayamıyorum.

    sadece bir önce gönderdiği kitabın tahrip edilmiş haline inandıkları için öldürülmelerini ibadet haline getiren yaratıcı size de çok insani egoları olan bir yaratıcı gibi gelmiyor mu.

    ben evrene baktığımda muazzam bir güzellik, ihtişam görüyorum. eğer bunu bir yaratan varsa çok hassas bir estetik anlayışı olmalı. üstelik sadece görebildiklerimiz değil maddenin ve enerjinin tamamı hayranlık uyandıracak kadar detaylı.

    mikroskobun başına her geçişimde aklım şuurum birbirine giriyor. bilincim bulanıyor. her zerresi ne kadar araştırmaya layık, anlamaya değer bir evrende yaşıyoruz.

    bence gerek yok ancak eğer bir yaratıcı benim gördüklerimi yaratmış ise, bir bakterinin bile canlılığı hakkında yüz kitap gönderse az. biz insan halimizle makale üzerine makale basarken son kitabında bir tek sefer karbon kimyası dememiş sonsuz bilgi sahibine kanım ısınamıyor.

    diyeceksin ki onu anlamanı bulmanı sağlayan aklı sana o verdi. inanan insanın bu hızlı tespitlerine hayranım. sanırsın iki evren arasında gümrük memurluğu yapıyor paşam. ona bu verildi buna şu dağıtıldı. nereden biliyorsun nasıl bu kadar emin konuşuyorsun. ben geceler boyu uyku uyuyamıyorum düşünmekten yine de bir cevaba diğerinden yakın hissetmiyorum kendimi. şintoist bir adamla konuşuyorum doğa diyor evren diyor huzur barış diyor, hindu biri krişna diyor brahma diyor ganişha diyor, pagan venusdiyor güneş diyor ay diyor ateş diyor. binlerce din üstüste yanyana iddia bombardımanına tutuyor insanı.

    nasıl oluyor da bu kadar eminsin canını yediğim. yani 50 yıl sadece bir yaratıcı var mı diye tartışsak belki o elli yılın sonunda %51 - %49 biri diğerinden ağır basar. sonra bir 150 yıl daha tartışşsak o yaratıcının hangi dinde bahsedilen yaratıcı olduğunu belki kararlaştırabiliriz.

    ortalama 80yıl ömrü olan insana belki anlaması 10.000 yıl sürecek kadar data verip yanlış olanı seçersen türlü işkencelerle sonsuza kadar acı çekersin diyen yaratıcıyı ben anlayamıyorum. işkence etmeyi seven birine benziyor bu açıdan bakınca.

    daldan dala atladık ve anladığınız üzere ben şahsen hangi din sorusundan önce iddiaları gerçek olan bir din var mı sorusuna odaklanmış durumdayım. şu ana kadar okuduklarımdan yola çıkarak kendi hayat tecrübemi de üzerine ekleyerek elimizdeki verilerle evrenin tüm bilinmezlerini henüz açıklayabilecek yerde olmadığımızı görüyorum.

    sorduğum sorulara en net cevabı bilim verdiği için de onun metodolojisine güveniyorum. şu an için benim evrenim bilimin söyledikleri ile sınırlı. devamı için de çok çalışmamız gerektiğinin farkındayım. olur da bir gün bir mikroskobun altında yahut evrenin uzak ucunda yaratılış ile ilgili insan aklına yakışan derinlikte bir esere rastlanırsa dinin gerçekliği o zaman benim pratik kullanım alanıma girer.

    konunun başıyla bağlantısı da burada geliyor. aslında bütün bu ara bölümü şu cümleyi söylemek için anlattım. din iyi bir enstrümandır ancak sadece onu kullanabilecek kadar kötü niyetli insanlar için. aydın insanların dini kullandığını işte tüm bu anlattıklarım yüzünden göremeyeceksiniz. kendi hayatına sokmadığı olguyu başkalarına dayatan kişiler ancak empati kuramayacak kadar sığ insanların arasından çıkacaktır.

    şimdilik bu kadar olsun yine konuşuruz.
889 entry daha
hesabın var mı? giriş yap