23 entry daha
  • umarım 2015 en fazla bu onurlu halk için, iyi gelişmelere gebe olur.

    ülkelerinde 4 senedir savaş var, şehirlerin neredeyse hepsinde hergün bombalı saldırılara maruz kalıyorlar, bir şekilde yaşamaya daha doğrusu direnmeye devam ediyorlar. bir video izlemiştim, çatışma var halk milis güçleri ile nusra'lılar çatışıyor, o esnada da inşaat çalışması var. adamlar çatışmanın ortasında, sıva yapıyorlardı ya. insan tuhaf bir canlı, ortadoğu'da ise bu tuhaflık başka bir hal kazanıyor.

    umarım daha özgür bir ülkede, okullara bombalı saldırıların düzenlenmediği, eşit ve onurlu bir yaşama kısa dönemde kavuşurlar. bu işgal elbet birgün bitecek, bugün saraylarında oturup dünyanın dört bir yanından ruh hastalarını suriye'ye dolduranları biz asla unutmayacağız ve elbette hesabını da soracağız.

    vatanını, toprağını, çocuklarını, geleceğini koruyan tüm onurlu suriyelilere selam olsun.

    http://www.youtube.com/watch?v=pdzgkgi5h0a

    edit,ahmak islamcıların anlamadığı nokta şu "suriye halkının çoğu sunni ve esad karşıtı" bir kere gerizekalı, sunni olmak ideolojik bir aitlik değil ve bunun üzerinden ancak sizin gibi şeref yoksunları ideolojik ayrımlar üretiyor ve zaten de suriye'yi sizin bu yavşakça algınız bu hale getirdi. eee hadi madem sunnilerin çoğu esad karşıtı o halde, alevi kenti olan lazkiye'nin nüfusu nasıl oluyor da, 500 binden, 2 milyona çıkıyor? göç edenlerin hemen hepsi sunni, madem rejim muhaliflerden daha tehlikeli neden herkes rejimin kontrolünde olan yerlere kaçıyor? suriye kırsalında neredeyse insan kalmadı ve kırsal bilindiği gibi, "muhaliflerin" elinde, neden herkes merkezlere gidiyor? rakka ışid'in elinde, halep'in kuzeyi oso'nun elinde, buralarda neden insan kalmadı nerdeyse?

    lan bu kadar yüzsüzlük, bu kadar onursuzluk olmaz, adamlar suriye'yi yıktılar hala "alevi esad" deme cüretini gösterebiliyorlar, sizin allah belanızı versin, ne diyeyim başka.

    edit 2, dudaveya gibi bir ruh hastasının, muhalifleri desteklemesi bile, muhaliflerin ne olduğunu ortaya koyuyor. herşeye rağmen oso içinde bulunan yurtseverleri bundan ayırmak isterim, gerçi onlar başka uzun bir yazının konusu ama belirtmek isterim. benim bahsettiğim, akp, abd, körfez ülkeleri ile temasta olan mezhepçi ihvan tandanslı alçak sürüsüne.

    edit 3, "ateistim ama sunni-alevi ayrımı yapıyorum" neden sen ateist değil misin "gerizekalıyım ben, kusuruma bakmayın"

    edit 4 "gerzek solcuların çoğunluğunun sünni ve esad karşıtı olduğunu bilmediği halk. hala ezberden onurlu halk, nusrayla çatışıyorlar diye yalan sıkıyorlar. ee ne de olsa hitap ettikleri kitle de somut bilgi fakiri..."

    şöyle bir giriş yapıyor arkadaş, buna karşılık olarak da ben " mezheplerin ideolojik bir veri sağlmayacağını ve bunu islamcıların yaptığını " söylüyorum, sonra "yok ben ateistim" filan ile gidiyor... yani sen kalkıp muhalifliği sunniliğe indirgersen, ben de sana göç örneklerini sunarım. esad muhalifi binlerce solcu var, suriye'de hala varlıklarını da devam ettiriyorlar ama bu güruhun varlıklıklarını devam ettirememe nedenleri bizzat islamcılarken ve bunu da sunni-alevi ayrımına göre yapmlarına rağmen gerizekalı gibi gelip burada "suriye halkı sunni" diyeceksin, sonra da ben ateistim, güldürme kendine. yurtsever aydınların rejim hakkında verdikleri bildirilere, anarşistlerin yazdıklarına çizdiklerine, troçkistlerin ellerine silah alıp çatışmalarına filan bak, sonra gel burada "sunni" filan yaz. suriye ordusuna karşı savaşan komünistler de var, yalnız aralarında alevi olduğu için bu adamları kurşuna dizdi islamcılar, türkiye'de bir grup iyi bilir kimler olduğunu da oralara hiç girmeyeyim. özetle defol git, cevap vermeye değmezsin.

    edit 5, öso içindeki yurtsever mevzusu ile ilgili eleştiriler yazıyorlar mesajlarla. şuna açıklama getirmek gerekiyor, öso homojen bir örgüt değildi, hiçbir zamanda olmadı zaten. içinde, solculardan, liberallere, komünistlere, seküler sunnilerden, islamcılara, alevilere kadar bir yığın kesim vardı. şu anda buhar olan öso'nun, kurulma biçimine, örgütlenmesine ve stratejisine başından beri itiraz ettim zira gelinen noktanın burası olacağı çok açıktı. öso diye bir örgüt şu anda zaten buhar olmuş durumda, daha doğrusu islamcılar ağırlıklarını koydukları kesimleri kendilerine çekti, diğerleri de bir süre daha "bağımsız" bir şekilde hareket ettiler. öso içinde nitelikli olan kesim başından beri, islamcılar ile baas arasında sıkıştılar, bu tarihsel olarak hiç kolay birşey değil. suriye'de bugün hala varlıklarını bir biçimde devam ettiriyorlar ama bu bahsettiğimiz insanlar baas'a başından beri muhaliflerdi, yeni birşey değildi bu. baas'a muhalif olmak kimseyi vatan haini yapmaz, öso'yu ben de defalarca yerden yere vurdum, küfür ettim filan... yöntemleri, örgütlenmeleri, mezhepçiliğe savrulmaları ve tabii ki nazi yöntemlerince yaptığı infazlar. yalnız tekrar tekrar ifade etmek gerekiyor, öso demek islamcılar demek değildi daha sonra böyle oldu bu doğru ama bu işin başını kaçırıp, ortasından dalmak da çok sağlıklı bir durum değil. dediğim gibi bu çok ama çok uzun bir yazının konusu, suriye'de hala çıkan yayınları takip ederseniz, bu insanların baas ile islamcılar arasında nasıl sıkışıp kaldığını görürsünüz.

    bu durumda, tavrım elbette baas'tan yana ama baas'ı tarihsel olarak haklı bulduğumdan değil, bir an önce suriye'yi bu işgalden ve katliamlardan arındırmasını dilediğim için. yurtsever veya devrimci olarak kabul ettiğim kesimin, silahla sonuç almasını mümkün görmüyorum. pkk gibi, bir gerilla örgütlenmesine gidecek, durumları da olmadığı için, nusra, islami cephe, ışid ihvan'ın suriye kolu gibi ruh hastalarından bir an önce suriye'yi kurtamaları gerekiyor ve zaten şu durumda ya tarafsızlar ya da baas'tan yana tavır koyuyorlar.

    türkiye'de islamcıların da, bu kesimi katlettiğini, baskıladığını ve yok edilmesini istediğini de unutmamak gerekiyor. geçen sene mart gibi, öso bayraklarını bırakıp, nusra bayraklarını salladıklarını unutmayacağız, kendilerine tavsiyem kendileri de unutmasınlar!
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap