6 entry daha
  • annesi kızının facebook profilindeki şu intihar videosunun altında bu trans mafyasının kızını nasıl intihara sürüklediğini ve olayın yansıdığı resmi makamların buna nasıl seyirci kaldığını, çektiği işkenceleri, şiddeti ve ölüm tehditlerini birbir anlatmış:

    "ben eylül cansının annesi nurcan zengin. sözüm önce yankı bayramoğluna; benim çocuğuma sebep olan sensin. diyeceksin ki neden? benim çocuğum şişlinin göbeğinde oturuyordu. evini ben tutmuştum. hiç bir şeye ihtiyacı yoktu. oysa sen benim çocuğumun kanına girdin. "ben kanada'ya gidiyorum eylül orada yaşayacağım ve evimi devredecek kişi arıyorum. toplam 6.500 tl'ye evimi sana devrederim. burada daha güzel para kazanırsın. bir iki ay içinde de ödesen olur çünkü ben hemen gitmeyeceğim kanada'ya. o zamana kadar sen bu parayı verirsin bana" demişsin. benim çocuğum da bunun üzerine evindeki bütün eşyalarını sattı. "anne arkadaşım kanada'ya gidiyor, ben onun evini devralıyorum" dedi. çocuğumla 6.500 tl'yi alana kadar aynı evde yaşadın ve çocuğum kendi üzerine olan teledünyayı da senin evine nakil yaptırdı. sen kullandın borç senindi ama çocuğumu icralık yaptın. sen parayı aldıktan sonra yanındaki birkaç kişiyle beraber çocuğumu dövüp elbiselerini her şeyini yakıp sadece iç çamaşırlarıyla sokağa atmışsın. bana anlattı; "anne ben seni dinlemedim evimi dağıttım sen haklı çıktın dolandırıldım. anne senin bana aldığın elbiseleri bile yaktılar beni dövdüler sokağa attılar bir kilotla ortada kaldım. hiçbir şeyim kalmadı" dedi

    bunun üzerine ali ercan güldiken de çocuğumun bu durumundan faydalanarak "ben sana yardım ederim" diyerek yanına almış. oysa o da çocuğuma zorla uyuşturucu içirip, döverek elindeki bütün parasını da alıyormuş. "anadolu yakasında kalacaksan bana çalışmak zorundasın, başka gidecek yerin yoksa seve seve olmazsa s.s. çalıştırırım ben seni" diyormuş. "az para getiriyorsun git çalış yatma" diye her gün işkence yapıyormuş. bunu bana çocuğum 3 ay önce kendine ev tutup onlardan ayrıldıktan sonra söyledi. "neden bana daha önce söylemedin" dediğimde; "anne senin üzülmemen için söylemek istemedim, ben çok kötü şeyler yaşadım ama o pisliklerden kurtuldum allah'a çok şükür küçükte olsa başımı sokacak bir ev tuttum mutluyum rahatım" dedi. ama ali ercan güldiken "benimle yarı yarıya çalışmazsan seni anadolu yakasından sileriz" demiş. ve ayrıca yanında çalışanlara da "eylülü bu dakikadan sonra artık buralarda barındırmayacaksınız" diye talimat vermiş.

    bundan bir ay önce ağlayarak gece beni aradı çocuğum o akşamda ali ercan güldiken anahtar isteme bahanesiyle çocuğumun canına kastetmiş. beni gece aradığında "anne beni gene dövdüler üstümü başımı gene aldılar beni soyundurup elektro şok cihazlarla ve sehpa bacaklarıyla bana işkence yaptılar beni öldürmeye çalıştılar" dedi. ama çevreden görenler "burada ne oluyor" deyince elbiselerini ve parasını da alıp kaçmışlar. "hatta çantamı da alacaklardı ama çantamdakiler ortalığa dağılınca ve bir anda insanları görünce de panikten korkup kaçtılar" dedi. hatta o gece spordan gelen bir çift çantasında pantolon, vatandaşlardan bir çocukta sırtındaki tişörtünü çıkartıp eylüle vermiş "al bacım" demiş.

    ertesi gün ben sabahtan eylül'ün yanına gittim her yeri mosmordu. o kişilerin yanında çalışan bayan beni arayarak "sakın şikayetçi olmayın akşam geleceğim konuşalım eylülden ne aldıysalar verecekler. şimdi siz şikayetçi olursanız olaylar daha çok büyür" dedi. sonra erçin adındaki bir kişiyle beni telefonla görüştürdü. bu kişide ali ercan gültekin'in kızlarından biriymiş. "abla yarın gel eylülden aldıklarını ben sana vereceğim. eylül'ün elbiseleri benim evimde gel benden al" dedi. bunun üzerine ben de ali ercan gültekin'in yanında temizlik yapan arabulucu kadına; "bir şartla şikayetçi olmam gidip eylülün elbiselerini ve parasını alacağım ama çocuğumu rahat bırakacaksınız, çocuğumun peşini bırakacaksınız, çocuğumdan haraç almayacaksınız" demek için evlerine gittim. ama beni evlerine çağıran insanlar kapıyı aralayıp önce dediler ki elbiseleri hasan paşadaki evde. sonra ben kızınca da "biz elbiseleri yırtıp attık" dediler. "hasan paşaya ali ercan güldiken'in evine gidin bizde oraya geleceğiz orada konuşacağız" diyerek kapıyı yüzüme kapattılar. bunun üzerine biz de hasan paşaya gitmek için taksiye bindik oraya gitmekteki maksadım "çocuğumun yakasında düşün artık" demek içindi. biz taksideyken bir telefon daha geldi ve "geri gelin pastahanede buluşup konuşalım" dediler. bizde pastahaneye gitmeyerek ali ercanı aradık ve çocuğuma şöyle demiş "o o... ananı da al tokat'a git gitmezsen seni anadolu yakasında yaşatmam."

    bunun üzerine biz karakola gittik karakol bize dedi ki; "bir gün önce olmuş biz hiçbir şey yapamayız kişilerin adresine gidip 155 arayın ancak öyle alırlar o şahısları." birkaç defa 155'i aradıktan sonra geldiler ve gelen memur o gece olayın üzerine gelen memurlardı. eylül'e "olay gecesi biz sana şikayetçi ol dedik neden o gece şikayetçi olmadın şimdi bir şey yapamayız" dediler. bunun üzerine eylül darp edildiği yerlerini göstermek için üstünü çıkartarak "görmüyor musunuz halimi o gece ben onlardan korktuğum için şikayetçi olamadım. çünkü tektim kimsem yoktu burada ama şimdi annem yanımda biz şikayetçiyiz gereğini yapın" dedi. bizi polis otosuna aldılar. bu şahıslar polis arabasının kapısını açarak çocuğumu dışarıya çekmeye çalıştılar. ve eylül'e "sen daha akıllanmadın mı" diyerek saldırdılar. daha sonra polis kapıyı kapatınca benim tarafımdaki kapıyı açarak beni çıkarmaya çalıştılar. ben çantama bıçak koymuştum ve çocuğumla bana dokunan olursa öldürürüm diyerek bıçağı çıkardım. sonra kapıdan geri durdular. polisler bu kişilere müdahale bile edemedi. eğer ben bıçağı çıkarmasaydım ikimizi de polis otosundan çıkarmaya çalışacaklardı.

    ve bizi polisler arabadan indirip "siz karakola taksiyle gidin şahıslar kalabalık olduğu için güvenliğinizi sağlayamayız" dediler. bunun üzerine biz karakola gidip darp raporlarını aldık. kasten adam öldürmeye teşebbüsten davamız açıldı. çocuğum oralarda can güvenliği olmadığı için herkese evinden taşındığını duyurdu. aslında evini hiç değiştirmedi. hatta sırf can korkusundan eylül yeni açtığı facebook hesabında mehtap zengin olarak isim değişikliği yaptı. ve burada semtini avcılar olarak gösterdi. ama yine de onlardan kurtulamadı. bana her gün telefon ediyordu. "anne adresimi avcılar yazdığım için beni orada soruyorlarmış" diyordu. ve sonunda bu şahıslar benim çocuğumun avcılara gitmediğini öğrenmişler. hatta o gün facebook sayfasında paylaştığı gibi (çırpındıkça daha çok batağa saplanıyorum) diyerek bir paylaşımda bulundu. çünkü yeni bir yere taşınmak için imkanı yoktu. benim çocuğum onların korkusundan çalışamadı. ali ercan güldiken'in her tarafta onu arattırdığını söylüyordu.

    benim çocuğumu çaresiz bırakıp intihara sürüklediler. çocuğuma sebep olan kişiler, canına kastedenler, çocuğumun darp edildiği gün verdiği dilekçesindeki isimler çocuğumun katilleridir. ve öldüğü gün öğlen beni aradı. "anne yeni uyandım köpeğimi bahçede dolaştırıyorum" dedi. ben de ona kahvaltını yaptın mı" dedim. "birazdan yapacağım anne" dedi. ve o akşam 22.00 saatlerinde tekrar beni aradı. geleceğe dair de konuştuk ve konuşmalarımızda çocuğumun intihar gibi bir düşüncesi kesinlikle yoktu. "anne ne zaman geleceksin" dedi. ben de "ayın 20'si gibi gelirim" dedim. o da "tamam anneciğim" dedi.

    sizce o gece intiharı düşünecek bir çocuk neden "anne ne zaman geleceksin" diye sorsun? ve benim çocuğum hep bana "annem benim için de olsa kendine çok güzel bak ben senin için yaşıyorum" derdi. ve intihar ettiği gece o akşam bana "güzel günler göreceğiz" dedi. "ameliyat parama az kaldı ameliyat olunca babamın maaşını tekrar alacağım. onun sigortasından faydalansam bana yeter" dedi. dikkat ederseniz çocuğum neden evinde değil de dışarıda takside intihardan bir kaç dakika önce kendini kameraya alarak intihar edeceğini söylüyor? gene o kişilere mi yakalandı da onu bu hale sokarak çaresiz hissettirdiler? bu son anda çekilmiş bir videodur. kesinlikle daha önce hesaplanmış bir şey değildir. o gece çoğuma ne söyleyerek ölüme sürüklediler. buradan çaresiz bir annenin feryadı olarak bu yazımı tüm dünyanın duymasını istiyorum. ve yetkililerin çocuğumun katillerini bir an önce bularak cezalandırmasını istiyorum. acımın tarifi imkansız ama bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim."

    edit: imla
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap