741 entry daha
  • oyuna takımsız başladım. belçika üçüncü liginden berchem teknik direktörü ile yolları ayrılınca takımın başına geçtim. takım semi-professional, oyunculara ancak yarı zamanlı kontrat yapılabiliyor. kimisi ise ancak maç başına kontratlı. adam dönercide çalışıp, gelip haftasonu bizimle maça çıkıyo sanırım.

    gerçekten emek vererek gençler ve kontratsızlardan epey bir transfer yaptım, 4-3(dlp, cm, cm)-1-2(advf, dlf) formasyonuyla 34 maçta 87 gol atıp 43 gol yiyerek 24-5-5 yaparak yılı şampiyon tamamladım ve ikinci lige çıktım. kupada da son 16'ya kaldım. board delighted, başkan diyor sana kızımı vericem, ilçe sağlık merkezi personeli alçıdan heykelimi yaparak caddeye dikti.

    ikinci lige çıktık. dedim belki para gelir; yok. transfer bütçesi €16k. dedim belki klüp profesyonel olma kararı alır; yok. madem ikisi de yok, dedim bari bi feeder club bulup oyuncu kiralayalım, tamam dediler, anderlecht ile anlaştık. of, bende moraller tavan, genç yıldızlar akacak diyorum. amk kimseyi alamadım takıma. herkes burun kıvırıyor, ben napacam sizin ilçede migros bile yok diyorlar. yine kaldık 34 yaşında gözden çıkarılmışlara ve gençlere. belçika dışına scout gönderemiyorum, agentlar oyuncu tavsiye ediyor, oyuncunun sadece 5 özelliği görünür. durum felaket. hazırlık maçlarında takıma moral olsun, ivme yakalarız belki diye varoşlardan halcilerden bozma takım ayarlayıp 8-10 attırdım çocuklara, fena da olmadı. lige hızlı bir giriş yaptık. keyifler yerinde, önce yemeyip sonra atmaya yönelik bir oyunla ilk yarıyı 3. sırada kapattık. devre arasında şanslı bir kaç free transferle kadroyu iyi aşıladım. çetin bir ikinci yarının ardından 76 gol atıp 45 gol yiyerek 34 maçta 21-10-3 ile ikinci ligi de ohl ve antwerp'ün üstünde ikinci tamamladık. bütün menajerler çatlıyor, amatör şansı, eşek balı diyorlar. yarramı yiyin diye açıklama yapıyorum sürekli, ortam iyice çirkinleşti. belçika'ya yakışmayan görüntüler gırla.

    takım tarihinde ilk defa birinci lige çıktık. başkan diyor iki kızım var, ikisiyle grup yap. markete filan omuzlarda gidiyorum. keyifler yerinde. birinci lige çıkınca tabi hop aynı ligdeyiz diye anderlecht ile anlaşma feshedildi, iyi dedim ak zaten yararlanmıyorduk çok. boarda gittim dedim, bütçe verin de rezil olmayalım. gelen geçen 5 atarsa ilçe hollandaya bağlanmak için dilekçe verecek. başkan dedi kusura bakma reyiz, bizde pek para yok, al sana €85k, tepe tepe harca. ya hacı, takımdaki en pahalı oyuncum €42,5klık zaten, oyuncu almaya çalışınca sizin oralar ne tarafa düşüyor diyorlar. kiralık alayım diyorsun, yine olmuyor. moraller çöktü. neyse yine elimizden geleni yapıp bir kaç genç aldık, bedavaya aldığımız 34-35likleri 20klara okuttuk. diyorum ki iyi bir dmc ya da amc bulursak belki ligde kalabiliriz, yayın haklarından filan da para gelir belki. haziran oldu, hem forma reklamı, hem yayın haklarından €1m gibi para geldi. klüp yönetimi parayı zimmete geçirip ortadan kayboldu, paranın transfer bütçesine yansıması sıfır. flemenkçe küfür haznemizi epey genişlettik.

    neyse dedik, biz paranın peşinde değiliz. yeni kontrat yapıp kendi ücretimi minimuma çekip açılan kapasiteyle iyi bir ortasaha çaktım. yine bir kaç kolay hazırlık maçı ayarladık, yönetime "ligde kalmak için çabalayacaz" diye mesaj gönderdik. yönetimin güven grafiği %97-98 civarlarından, sezon başında bir anda %50'ye geri döndü. yönetim sayfasına gidiyorsun, diyor ki "yönetim genel olarak senden memnun, ama şu oyuncuyu satmasaydın iyidi, o işi hiç tutmadılar."

    beynimden vurulmuşa döndüm. amk evlatları. siz sittin sene proligi nasıl görürdünüz de bana böyle yamuk yapıyonuz. çok soğudum oyundan, bi kaç gündür oynamıyorum. istifayı basıp daha eli yüzü düzgün bi klübe mi geçmek lazım acaba. hep kızıl yıldız'ı yönetmek istemişimdir.
786 entry daha
hesabın var mı? giriş yap