• iğrenç çocuk şarkıları, vahşi çocuk şarkıları, insanı psikopat yapan çocuk şarkıları gibi klasmanlarda da incelenebilen şarkıların, ortaya attıkları saçma sapan bir soruyla şarkıyı söyleyen çocuğu manyak edenleridir bunlar. bu şarkılarda amaç, çocuğun mantıklı düşünme yetisini elinden almak, yavruyu salak etmek, daha sonra da bu saçma soruya saçma bir cevap vererek düşünen ve üreten nesiller yetişmesini engellemektir.

    örneğin, sen hiç gördün mü üç kulaklı bir adam gibi bir cümlenin başka ne gibi bir amacı olabilir ki, sorarım a dostlar. bu soruyu duyan çocukta ilk tepki, doğaldır ki, "görmedim" biçiminde olacaktır. ardından çocuk düşünmeye başlayacaktır, "lan belki de vardır, ama ben görmemişimdir, hmm". şarkı ardından devam eder, "sen hiç gördün mü beş dudaklı bir adam". çocuk ufaktan sıyırmaya başlamaktadır, bunu müteakip "sen hiç gördün mü 20 elli bir adam" gibi sorular gelmeye başlar. çocuk kafayı çizer, o esnada şarkı bir anda coşar: "olur mu hiç üç kulak dön de aynaya bak hey. yavrumuz kafasındaki soruların ağırlığıyla bu coşkuya katılır ama yüz burunlu adam ihtimali halen beynini kemirmektedir.

    yine misal, pazara gidelim bir tavuk alalım şarkısında 3 yaşındaki veletler başaşçılar ya da evin anneleriyle bir tutulmakta, kendilerine mutfak sanatları hakkında sorular yöneltilmektedir. pazara gidip bir tavuk alıp n'aapalım? komşulardan üç beş yumurta alıp, tavuk çiftliği kuralım anuna koyiim. hayır, pazardan aldığımız tavuğun happuru huppuru yenilmesi gerekmektedir ki, bu tavuğu kümeste takılan bir yaratık olarak gören çocuğun ilk ciddi travmalarından birine sebep olur, çünkü muhtemelen çocuk o sevdiği tavuk yaratığıyla annesinin kendisine happuru huppuru yedirdiği tavuğun aynı tavuk olduğundan habersizdir. ancak travma burada bitmez, ardından diğer hayvanlarla ilgili sorular gelir, en nihayetinde de eşek ile ilgili soru sorularak çocuğumuzun delirmesi sağlanır.

    küçük kurbağaya sorulan küçük kurbağa küçük kurbağa kuyruğun nerede sorusu da yine böyle saçma sapan bir sorudur. küçük kurbağa kendisi kuyruğuna sahip çıkamıyorsa, çocuk nasıl çıksındır, nereden bilsindir. ancak şarkının cevabı hazırdır, "kuyruğum yok, kuyruğum yok yüzerim derede". ulan madem yok, niye soruyorsun, hasta ettiniz adamı.

    hele bir de kızım seni ali ye vereyim mi konulu bir şarkı vardır ki, bu şarkı üzerinde yorum yapmak benim diyen psikiyatristi bile aşar. daha o yaştan sen çocuğun aklına aşna fişnayı sok, bravo valla.

    tabii bu noktada, inek nerede temalı tekerlemeyi göz ardı etmemek gerekir. bu tekerleme yine, abuk sabuk sorular ve onların abuk sabuk cevapları üzerine kurulmuş son derece güzide bir eserdir.

    çocuk şarkıları lugatımız bu türden yüzlerce eserle doludur. zannım odur ki, bu şarkılarla salak edilen çocuklar, önce koro şefinin, sonra annenin, sonra da sırada bekleyen diğer otoritelerin güdümünde yaşamaya hazır hale getirilmekte, fikri hür nesiller bu şekilde yetiştirilmektedir.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap