gökyüzü
-
bakması bedava olan ve bedava olduğu için de ucuz ve basit sayılıveren, gözlerimizin çoğunlukla bakmaya değer görmediği, bakıp da görmediği büyük mavi. çocuksu sevinçleri içimize katmaya pek muktedir olan bu alabildiğine mavilik; görüp görebileceği en güzel şey aslında insanoğlunun. aldığımız nefes gibi varlığına alıştığımız, alıştığımız için "kazanılmış hakkımız" saydığımız ve kazanılmış hakkımız saydığımız için de bakmayı unuttuğumuz, varlığını duyumsamaya alışıp, "yok" varsaydığımız gökyüzü. kanıksadıklarımızdan olmaya ne çok yatkınsın. belki de seni bulup da yitirenlere sormalı...
"bugün pazar.
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
toprak, güneş ve ben...
bahtiyarım..."
nazım hikmet
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap